Ekonomiyi düzeltmek bu iktidarın kabiliyet alanını aştı. Zaten bunların zihin yapısıyla krizden çıkmamız imkânsız. İnsanlara “ekonomide sorunları teşhis ve durum tespiti yapmayın artık” diye adeta yalvarıyor, diyorum ki “çözümleri konuşalım, hal çaresi arayalım, seçenek oluşturalım.”
Bu noktada muhalefetin alternatif getirmeyip, sadece “biz iktidara geldiğimizde…” boş söyleminin işe yaramadığı görülüyor. Ben de önüme gelene soruyorum; beceriksiz ama dürüst biri mi olsun yoksa becerikli ama hırsız biri mi yönetsin bizleri?” Cevap; “hem dürüst hem becerikli” oluyor ama…
İşte bu “ama…” çok önemli… Gördüğüm şudur; becerikliler(!) dürüst değil, dürüstler de becerikli değil. İyi de bu kısır döngü nasıl kırılacak? Bunun cevabını bilmiyorum. Konfor tuzağına itilmiş halk, bedel ödemeye yanaşmıyor. Bedel ödemeyince de ekonomi düzelmeyecektir. Tarih böyle diyor.
Bana göre çıkar yol, başımıza daha büyük belaların gelmesidir. Bunu kim ister ki? Ben istemem misal ama ancak bu durumda halimizi güzelleştirmeye ikna olabiliyorsak, dürüst beceriklileri var edeceğiz.