Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Yaşasın Cumhuriyet. Onlar kurdu; bize yaşatmak ve yüceltmek düşer. Cumhuriyetten kurtulmak isteyenlerin er veya geç fark edecekleri; Atatürk’ün ve cumhuriyetin kanımıza, ruhumuza işlediğidir. Atatürk’e dil uzatan dinci siyaset, tarikatçı ve diktatörlük özlemi çekenlere direnmek; borcumuzdur.
Bizi bugünümüze taşıyan ve bize hem bağımsız bir vatan hem de laik, demokrat bir ülke sunan cumhuriyetimiz, 101 yaşını doldurdu. İkinci yüzyılından kıdem alırken cumhuriyetin bize bahşettiği kazanımlarla yarınlara koşuyoruz.
Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnetle anıyoruz. Her toplumun tereddüt dönemleri vardır. 101 yıl önce de vardı ve Cumhuriyeti inşa edenler, bu tereddütleri bertaraf ettiler. Kurdukları kurumlarla güçlü bir ulus devletin çimentosu oldular. Ancak cumhuriyetin nimetlerinden yararlanıp kadir kıymet bilmeyen güruhun gürültüleri söz konusu…
Geçen yılı hatırlıyorum; Ankara, Cumhuriyetin 100’üncü yıl kutlamalarını, sanki İstanbul’a, kamu kesimi de özel sektöre devretmiş gibiydi…
Bir bakıma kendi cumhuriyetinin coşkusunu yaşamayanların kutlama programları yaptığı bir ortamdaydık, Resepsiyonu bile iptal edilmişti. Oysa bugün Cumhuriyet’in değerini daha da derinden idrak etmiş insanlarımız, insan selleri oluşturarak meydanları, caddeleri dolduracak. Ellerinde bayraklar ve Atatürk posteriyle yürüyecek. Cumhuriyetin marşları söyleyecek, bayrak sallayacak, birbirlerini kutlayacak, tebrik edecek…
Yaşasın Cumhuriyet! Kendi vatanında parya olmadığımız, kula kulluk etmediğimiz, diktanın, tiranın varlığına boyun eğmediğimiz iklimin umut dolu havasını soluyalım. Cumhuriyetine sahip çık!