Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Avrupa’nın en büyük hapishanesiymiş Silivri, e ülkede içeri girmeyen kalmadığına göre büyüklüğü de su götürmez bir gerçek olmalı.
Hatırlarsınız, Silivri Cezaevi (sonuna ‘ev’ gelince size de tuhaf gelmiyor mu?) üniversite yapacağız diye genel seçimlerde konu edilmişti zaman zaman.
Bana sorarsanız, Sinop, Ulucanlar, Diyarbakır gibi özellikle siyasi mahpushaneleri müze yapma geleneğimize daha uygun düşmesi açısından kesinlikle Silivri de müze olmalı.
Şükür, emsalleri gibi uzun sürmeden Nasuh Mahruki çıktı da yüreğimize biraz su serpildi Silivri’de.
Çok olmadı mı?
Mesela, Gazze protestosunda bulunan gençler de oradaydı.
Ya Osman Kavala?
Daha birkaç gün önce bir açıklama yaptı, koca yedi yılı doldurup sekizinci yıldan gün aldığı bugünler, bir şekilde gazete ilanlarına konu ediliyor ya, söylediğine göre; kimin yaptığını bilmese de ‘ilan yoluyla’ eylemliliği, ortak bir duruş-tutum olarak görüyor ve ifade ediyor.
Ama asıl onun aklı, kamuoyunda tanınmayan, bu nedenle durumları konusunda pek haberimizin olmadığı nice mahpus var ya Silivri damında… Onlarda!