Türkiye ekonomisi bir taraftan yüksek ve inatçı bir enflasyon, diğer taraftansa ciddi bir ekonomik yavaşlamayla karşı karşıya. Enflasyonun kaynağı talep değil maliyet ve yapışkanlık olduğu için, talepteki geri çekilme enflasyonu aşağı çekmeye yetmiyor. Öte yandan, maliyet ve beklentileri iyileştirmek ancak yüksek faiz politikasıyla mümkün.
Yüksek faiz politikası bir taraftan sermaye girişini artırarak talebe destek verirken, öte yandan içeride borçlanma maliyetlerini artırarak talebi olumsuz etkiliyor. İşte bu noktada Merkez’in zorunlu karşılık oranlarında bir indirime gitmesi talebi destekleyecek olumlu bir adım. Ancak bu yapılırken bir taraftan da yüksek faiz politikasının devam edeceğine dair sinyal vermesi beklenti yönetimi açısından daha da önemli.