Venedik Komisyonu’nun değişiklikleri “Türkiye’nin anayasal demokratik geleneğinde geriye doğru giden tehlikeli bir adım” olarak nitelendirdiği raporuna Adalet Bakanlığı’nın verdiği tepki bir hayli ağır oldu.
Gerçekten de çok kuvvetli eleştiriler taşıyan bir rapordan bahsediyoruz.
Avrupa, genelde Batı dünyası, Türkiye’deki anayasa değişikliğini bu rapor üzerinden okuyacaktır.
Venedik Komisyonu dediğimiz zaman son yıllara kadar AK Parti’den desteğini esirgememiş bir kuruluştan söz ettiğimizi de unutmayalım.
Raporlar kabul edilirse, bu gelişme Türkiye’nin 2004 yılında çıktığı Avrupa Konseyi denetim sistemi içine yeniden sokulmasına kapıyı açabilir.
Türkiye, 1996’da demokrasiden uzaklaşan uygulamalar gerekçesiyle denetleme mekanizmasının içine alınmış, ancak AK Parti iktidarıyla başlayan siyasi reformlar sonucu 2004’te denetimden çıkartılmıştı.
Ufuktaki tehlike, tam 13 yıl sonra Türkiye’nin yeniden demokrasisi denetim altında bir ülke statüsüne girmesi ihtimalidir. Avrupa Konseyi’nin halen denetim altında tuttuğu ülkeler arasında Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Rusya, Sırbistan ve Ukrayna yer alıyor.