Önemli bir noktaya daha dikkat çekelim. Kaşıkçı’nın kaybolduğu anlaşıldıktan sonra arama faaliyeti başladığında ilk uçağın tekerleklerinin (18.30) yerden kesilmiş olduğunu düşünebiliriz. Ancak Şimşek ve Karaman’ın haberinden akşam saat 22.45’te kalkan ikinci uçağın şüphe altında havalandığı anlaşılıyor. Buna göre, MİT ve Emniyet görevlileri ikinci jet uçağında arama yapıp kamera kayıtlarını gözden geçiriyorlar.
Hazırlanan bir rapora göre, MİT’in Kaşıkçı’nın kaçırılma ihtimalini teyit etmesi üzerine, yolcu bilgileri kontrol ediliyor, ayrıca salonda bekleyen 7 Suudi’nin gözle kontrolü yapılıyor. Kaşıkçı’nın bu yolcular arasında bulunmadığı tespit edilince uçağın kalkışına izin veriliyor. Heyetin kalan iki üyesi de bir süre sonra tarifeli seferle İstanbul’dan ayrılıyor.
Bu bilgiler, Türk istihbaratı ve Emniyet makamlarının o aşamada daha çok Kaşıkçı’nın kaçırılmış olması ihtimaline odaklandıklarını gösteriyor.