Peki bu kadar süre hapiste kaldıktan sonra Yargıtay’ın mahkûmiyeti bozma kararıyla tahliye olunca ne hissediyor? Şöyle yanıtladı dünkü sohbetimizde Taşdeler: “Bu süre zarfında ailemden ayrı kalmak beni çok üzdü. Ama beni bir bu kadar yıkan, şerefle taşıdığım üniformamdan ayrı kalmak oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilmek beni çok ağır yaraladı. Çok üzüldüm, çok kırıldım. FETÖ’cülerin en çok uğraştığı isimlerden biri olmama, bunun bilinmesine rağmen, nasıl irtibatlı ilan edilip ihraç edildim, aklım bunu hiç almadı. Bunu hiç kaldıramadım.”
Önümüzdeki dönemde hâlâ kendisini bekleyen uzun bir hukuki süreç var. “Şu an içimdeki duyguyu sorarsanız” diyor Taşdeler: “En büyük arzum, hedefim, hakkımdaki atılı suçtan kurtulup, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç kararının geri alındığını görmek, üzerime atılı bu suçtan pirüpak olarak çıkmak, hayatıma öyle devam etmek. Başka bir şekilde olabilmesi mümkün değil zaten.”
Yarın 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin beşinci yıldönümü. Bu vesileyle FETÖ’nün darbe girişimini bir kez daha kınarken, geçen süreç içinde yaşanan mağduriyetleri de hatırlamak 15 Temmuz’a adil bir bakışın gereğidir. Taşdeler, darbe davalarında muhtelif rütbelerde bu tür mağduriyetleri yaşayan çok sayıda askerden yalnızca biridir.