Her şeyden önce yaşanan bir insanlık trajedisi karşısında uluslararası kuruluşların ne kadar yetersiz ve beceriksiz oldukları bir kez daha sınanmıştır.
Avrupa Birliği krizde zemin kaybeden bir başka kuruluştur.
İslam dünyası da Filistin meselesi gibi en duyarlı olması gereken bir konuda olayların akışını değiştirebilecek yoğunlukta bir etki icra edebilmekten uzak olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Bu krizden hasar alarak çıkan aktörlerden biri de Biden yönetimidir. Yönetimin insan hakları ve demokrasi konusundaki söylemi bu krizde ciddi bir şekilde tahrip olmuştur.
Netanyahu’nun ABD yönetiminin kendisini karşısına alamayacağı yolundaki hesabı büyük ölçüde tutmuştur.
Bir bu kadar önem taşıyan gelişme, ABD basınında İsrail’i eleştiren seslerin de daha yüksek bir perdeden duyulmasıydı.
İsrail’in ABD’deki algısında azımsanmayacak bir kırılma yaşanıyor. duyuyor.
İçinden geçtiğimiz krizin en önemli sonucu, Filistin-İsrail anlaşmazlığına iki devletli adil bir çözüm bulunmadığı sürece kimsenin huzurunun olmayacağı gerçeğinin bir kez daha anlaşılmış olmasıdır.