‘Seçim kimler arasında?’ temalı konuşmasıyla sosyal medyada yoğun ilgi gören Saadet Partisi (SP) İstanbul İl Başkanı ve milletvekili adayı Abdullah Sevim, eski başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın öncüsü olduğu ‘Milli Görüş’ hareketinin ‘ikinci Erbakan dönemi’nde olduğunu söyledi.
Sevim, BBC Türkçe’den Mahmut Hamsici’ye konuştu.
Sevim, videoya her görüşten insandan olumlu tepki geldiğini, kendisini Bursa’dan arayan ve sosyalist olan bir kişinin dahi bu videoyla ilgili kendisini tebrik ettiğini söylüyor.
Bu durumun ‘SP’nin Türkiye’nin vicdanı olduğunu gösterdiğini‘ belirten Sevim, partinin son dönemdeki artan popülerliğini ise iki nedenle açıkladı.
Birinci nedenin Temel Karamollaoğlu’nun genel başkanlığı olduğunu söyleyen Sevim’e göre, şu anda Milli Görüş hareketi açısından dönem ‘ikinci Erbakan dönemi’ gibi. Sevim bunun nedenini ise, partinin görüşlerini kamuoyuna aktarmada ve kendini ifade etmekte hiçbir sorun yaşamaması olarak gösterdi.
Sevim’e göre ikinci neden ise ‘AKP’nin güç kaybetmesi ve halktaki arayış’.
SP’li Sevim şöyle devam etti: “Nasıl ki 80 darbesi ANAP’ı, 28 Şubat AK Parti’yi ortaya çıkardıysa, AK Parti’nin değer kaybetmesi halkımızda yeni bir arayış ortaya çıkardı. Bu arayışa Temel Bey ile cevap vermiş olduk.”
‘Farklı bir ajandamız yok’
‘Cumhuriyetçi’ olarak tanımlanan tabanın bir bölümünde kendilerine yönelik yaklaşım farklılığının en önemli nedenlerinden birinin anayasa referandumundaki tavırları olduğunu söyleyen Sevim, 1970’lerdeki CHP-MSP koalisyonundan, Refah Partisi belediyelerine kadar bugüne kadar sözlerinin arkasında durduklarını savunarak “Şunu herkes bilsin ki, bizim farklı bir gündemimiz, farklı bir ajandamız yok” dedi.
‘Erdoğan’a aşık, ne yaparsa arkasında duran yüzde 20’lik bir kitle olduğunu’ ve bu kesimin kendilerini özellikle “Neden CHP ile ittifak yapıyorsunuz?” diye eleştirdiğini aktaran Sevim, sözlerini şöyle bitirdi: “Bize yönelik saldırıların tamamı Tayyip Bey’e aşık olmuş, ‘Tayyip Bey ne yaparsa arkasındayız’ diyen, AK Partili kitleden, fanatik kitleden geliyor. AK Parti’nin seçimi kaybetmesine vesile olacağımız düşünüyorlar. Bunu bilhassa belediye seçimlerinde yaşadık. Mesela Ataşehir’de seçimleri kaybettiler, geldiler ‘Sizin yüzünüzden kaybettiler’ dediler. Böyle bir fanatik kitle var. Camiye de gitsek aynı şekilde saldırıyorlar. Camide de sokakta da saldırıyorlar idi. İlk başlarda daha fazlaydı, şimdi yoruldular, fazla üzerimize gelmiyorlar.”
Sevim ne demişti?
https://www.youtube.com/watch?v=qsQl5B0Iyjs
Sevim’in ilgi çeken konuşması şöyle: “Unutmayın kardeşlerim. Bu seçim 40 yıllık esnaf dükkanını kapatmak zorunda kalan Ali amca ile paradan para kazanan rantiyeciler arasındadır. Bu seçim şeker fabrikalarını satanla, ‘Ne olur satmayın’ diye mücadele edenler arasındadır. Bu seçim çocuğu üşümesin diye saç kurutma makinesini açıp çocuğuna veren sonra da yan odada intihar eden Emine Akçay kardeşim ile yandaşlara kömür dağıtanlar arasında olacaktır. Bu seçim bir türlü atanamadığı için intihar eden Merve Çavdar kardeşim ile devletin imkanlarını sömürenler arasında olacaktır. Bu seçim köy yolu kapalı olduğundan oğlunu hastaneye yetiştiremeyen ve cansız bedenini 16 kilometre taşıyan Muharrem Taş kardeşim ile aya dört geliş dört gidiş yol yapma soytarılığını dile getiren taş yürekliler arasında olacaktır. Bu seçim üç yüzü aşkın emekçi maden işçisi arkadaşına mezar olan, Soma Madeni’nden çıkarıldığında sedyeye binerken ‘Çizmelerimi çıkarayım mı?’ diye söyleyen Murat Yalçın kardeşim ile ‘Böyle ölümler bu işin tabiatında var’ diyen kibir kulelerinde oturan beyefendiler arasındadır. Bu seçim mazlumla zalimin, bu seçim ‘ah’ı olanlarla ‘ah’ alanların, bu seçim suskun ile sesi çok çıkanların, bu seçim Allah’a kul gayrında hür olanlarla; güce, makama, şöhrete tapanların seçimi olacaktır.”