Eğer Azerbaycan Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’daki işgale bizzat son vermesini bekleseydi daha uzun yıllar boşuna geçmiş olacaktı. Tıpkı son çeyrek yüzyılda olduğu gibi.
Bu kemikleşmiş mesele, yıllar boyunca bir türlü halledilemedi, Birleşmiş Milletler’in kararları ve AGİT Minsk Grubu’nun çabaları da işgalin sona ermesini sağlayamadı. Tabii bu arada Azerbaycan’ın da sabrı tükenmeye başladı. Bakü, boş durmadı. Bu işin eninde sonunda ‘sahada‘ halledileceğini düşünerek askeri gücünü artırdı. Azeri ordusu, Ankara’nın aktif desteğiyle en modern silahlarla donatılmış olarak, savaşa hazırlandı.
Bir ay içinde cephede elde edilen kazanımlarla Dağlık Karabağ’da yeni bir ‘fiili durum‘ ortaya çıkıyor. Bu artık görmezden gelinecek bir durum değil, bundan sonraki sürecin temelini oluşturacak bir gerçek.