Her ne kadar güçler dengesi 40 yıl içinde tepeden tırnağa değişmiş olsa da, Kürt hareketinde hâlâ çok güçlü bir sol damarın varlığını sürdürmesinden de cesaret alan Türk sosyalistlerinin bazıları BDP, PKK ve Öcalan’a karşı, kolaylıkla “akıl verme“ diye tanımlanabilecek tutumlar takınabiliyorlar.
Kuşkusuz herkesin herkesi eleştirmeye hakkı var ancak Türk solunun Kürt sorununun çözümüne yapabileceği en büyük katkı, Kürt hareketine ideolojik, politik yol göstermelerden ziyade, kendi ideolojik-politik duruşunu gözden geçirmek, buna bağlı olarak yeni örgütlenme modelleri geliştirip ülkenin batısında yeniden güçlü bir sol hareketin doğuşunu sağlamak olsa gerek. Yoksa son 20 yılda ve özellikle şu günlerde tanık olduğumuz gibi, esas olarak PKK’nın temin ettiği alanda varlık gösterebilen Türk sosyalistleri enerjilerinin çoğunu onu eleştirmeye vakfetmeleri hâlinde fazla bir yol katedemezler.