Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye’nin Suriye’de olup bitenlere kayıtsız kalamayacağını belirtti.
Lavrov, Rus yayın organı Russia Today’in (RT) Arapça sitesinde yer alan röportajında, Rusya’nın Suriye’deki varlığına ilişkin konuştu.
Suriye’deki Rus güçlerine ilişkin konuşan Lavrov, “Biz Suriye’de ülkenin resmi devlet başkanının ve meşru hükümetinin talebi üzerine buluyoruz. Biz orada BM’nin sözleşmelerine uygun olarak bulunuyoruz ve BM Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararını uyguluyoruz. Buna devam edeceğiz ve Suriye yönetiminin Suriye topraklarının tamamını geri alma çabalarına destek olacağız” dedi.
Suriye’de çeşitli ülkelerin güçleri olduğuna işaret eden Lavrov, “Hâlâ kimsenin oraya çağırmadığı ülkelerin ordularının birlikleri var orada. ABD askerleri, hâlâ Fırat Nehri’nin doğu yakasının büyük bölümünü işgal ediyor. Orada sözde devlet kurmaya çalışıyorlar, bölünmeyi destekliyorlar ve bölgedeki Iraklı Kürtlerin bir kısmının duygularını kullanıyorlar. Bu şekilde Iraklı ve Suriyeli Kürtleri birleştiren yapıda sorunlara yol açıyorlar” diye konuştu.
Tüm bu durumun bölgede gerginliğe neden olduğunu söyleyen Lavrov, “Türkiye, tabii bunlara kayıtsız kalamaz. Bu sorunların Suriye’nin bağımsızlık ve toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde çözülmesini istiyoruz” dedi.
‘Kürtlerle de görüşüyoruz’
Rusya bakan şunları söyledi: “Kürtlerle de görüşüyoruz. Onları ABD’nin bir vaatte bulunup nasıl onu yerine getirmediğini daha dikkatle görmeye davet ediyoruz. Uluslararası meşruiyeti bir kenara bırakın pragmatik temellere göre de Şam’la ciddi bir diyaloğa girmek ve birlik içindeki bir devlette yaşamı düzenlemek için anlaşma yapmak en iyisi”.
Türkiye, operasyon sinyali vermişti
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, geçen hafta Türkiye’nin güney sınırı boyunca 30 km derinliğinde güvenli bölgeler oluşturmak için yeni askeri harekat düzenleyeceğini söylemişti. Konu, iki gün önceki Milli Güvenlik Kurulu toplantısında ele alındı.
MGK’den toplantısının sonrasında yapılan açıklamada “İcra edilen ve edilecek olan harekâtların komşularımızın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini hiçbir surette hedef almadığı belirtilmiştir” denildi.
