
MURAT SEVİNÇ
-İmamoğlu’na verilen ceza Kılıçdaroğlu’na hayat öpücüğü oldu resmen. -Katılmıyorum, bana kalırsa İmamoğlu işi bitirdi, adaylığı kesinleşti gibi. -Akşener’i yeniden oyuna dahil etti, İYİP’lilerin parmağı olabilir. -Bence İnce de rol oynuyor. -O nereden çıktı? – İmamoğlu cezayı aldı, adaylık zor, Kılıçdaroğlu da pek istenmiyor, Akşener olmaz, İnce yeniden yarışa katılabilir. -İnce yarıştaysa Zafer Partisi de şanslı demektir, yoksa onların dahli mi var? -Olabilir, neden olmasın. -Asıl Mansur’a hayat öpücüğü bu iş, müesses nizam devleti Kılıçdaroğlu’na bırakmaz, belli ki Yavaş öne çıkarılacak. -Birileri de diyor ki, kararı veren hâkim aday olmak istiyormuş. -Zannetmiyorum, hâkimin tabanı yok, ama hayır da diyemem, küreselcilerin tepkisine bakmalı. -İmamoğlu kararı istinaftan dönerse kartlar yeniden karılır. -AKP’ye hayat öpücüğü olur, kararda herkes onlara baktı. -AKP’ye mi hayat öpücüğü olur bu durumda? -Öpücük olur mu bilmiyorum ama zan altında kalmaz, İmamoğlu ve Akşener’e yıkılır hadise. -İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’na kazık atıyor durumuna düşerse, bu da Kılıçdaroğlu’na hayat öpücüğü olur o zaman. -Akşener’in de durumu zorlaşır, sanki beraber oyun kurmuşlar gibi. -İşte o zaman Binali’ye hayat öpücüğü olur. -Ne ilgisi var Binali Yıldırım’la? -Bilmiyorum, aklıma geldi. -O durumda altılı masanın arası bozulur hakikaten. -Temel beyin tepesi atabilir, onun tepesi atarsa bu da iktidara öpücük demek. -Öpen kim, Temel bey mi? -Hayır, öpücüğe takılma burada, önemli olan ittifakın bozulması, SP’nin ayrılması. -SP masadan ayrılırsa kim kimi öpmüş olacak ki, zaten oyu çok az. -O zaman Gelecek de kopabilir, hatta Deva da, masada ilişkiler pamuk ipliğine bağlıymış, kulislerde konuşuluyor. -Bence İmamoğlu hemen aday yapılsa oyun bozulur. -Hangi oyun? -İstinafın kafası karışır, baskı altında kalır. -Kalmaz da aksi yönde karar verirse adaydan olurlar durup dururken, bu da AKP’ye hayat öpücüğü demek. -Ama eğer karar İmamoğlu lehine çıkarsa o zaman yürü ya kulum demektir, altılı masa uçar, büyük farkla kazanır. -O kadar etkiler mi sonucu, emin değilim. -Fark atabilirler ama atmayabilirler de, öngörmek zor. -İmamoğlu kararı çıkarken İstanbul’da yağmur başlaması rastlantı mı sence? -Hiçbir şey rastlantı olmayabilir biliyor musun, var mutlaka onun da bir anlamı. -Bir de mesela Akşener, Ankara’dan nasıl o kadar çabuk geldi ki İstanbul’a? -O benim de dikkatimi çekti, bir anda hop Saraçhane’de. -Karar çıkmadan Bolu’ya kadar gelmiş dediler, yakınmış yani, bir plan var demek. -Siyasette rastlantı yok kardeşim, bunlar hep biliniyor. -Bir de bak, Biden ABD’deki ara seçimde beklenenden daha başarılı oldu, Netanyahu İsrail’de kazandı, burada da İmamoğlu’na ceza çıkıyor, bunlar tesadüf olabilir mi, kimi kandırıyorlar? -Akşener’in Ak’ı, AKP’nin Ak’ı? İmamoğlu’nu İYİP istiyor bence, sırf o iş bozulsun diye ceza verildi, İmamoğlu karşıtlarına hayat öpücüğü verdiler. -Kılıçdaroğlu’nun Berlin’de oluşu, “Berlin’de hakimler var” mesajıydı bence, neden başka bir yer değil de Berlin, çok sembolikti, anlaşılmadı. -Şimdi bununla I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı’yı savaşa sokan Alman paşaları birleştir, ne görüyorsun? -Ne görmeliyim? -Osmanlı’yı bitiren Alman, Kılıçdaroğlu o gün Almanya’da, İsmail Saymaz da Almanya’da, ne ayak, dış müdahale bu değilse nedir? İsmail Saymaz’ın ne ilgisi var? -Bu durumda öpücüğü veren Almanlar mı? -Açık bir dış müdahale kokusu alıyorum ben, büyük resme bak, Alman fonları filan. -Hiç böyle düşünmedim. -Akşener istiyor ki, İmamoğlu cumhurbaşkanı olsun, etkisiz yetkisiz, böylece en güçlü isim elensin, gelsin başbakanlık, oh ne ala. -Olabilir, yoksa ne işin var Saraçhane’de. -Bu arada Nermin Abadan Unat, 101 yaşında hoca da desteğe gelmiş o akşam, Nermin Hoca’nın yurt dışı doğumlu oluşu, Türkçeden önce Almanca öğrenmiş olması, Almanya fotoğrafını tamamlıyor bence. -Saraçhane Alman kuşatması altında resmen, çok rahatsız oldum. Mithat Sancar da Almancacıdır, bunu da kat hesaba. -Neler dönüyor, hiçbir şey göründüğü gibi değil. -İmamoğlu’nu hemen aday yapsınlar, iktidar neye uğradığını şaşırsın. -Cezayı keserlerse, hele iki tur arasında ceza alırsa cumhur adayı tek başına kalır ama. -O zaman altılı masa fena mağdur olur tabii. -İki aday çıkaracaklar, İmamoğlu saf dışı kalırsa diğeri girecek kulvara. -İyi de Kılıçdaroğlu diğer aday olmayı ister mi, zoruna gider insanın. -Gültekin Onay olabilir, güzel konuşuyor. -O spor spikeri değil mi ya, ne ilgisi var? -Hayır, altılı masadaki uzun boylu genç arkadaş. -Babacan da güzel konuştu, o mu olsa? -Demirtaş filan dedi, seçim sürecinde aleyhine kullanırlar. Babacan etnikçilerin etkisinde belli ki, foncuların da olabilir. -Kürt seçmen oy verir mi acaba? -Atkı olayından sonra zor, diyorlar -İmamoğlu, Kılıçdaroğlu ve Babacan aynı anda aday olsun, iktidar seçmeninin kafası karıştırılsın, böylece kararsızların sayısı artsın. -Aradan Hüseyin Baş çıkmasın, acaba böyle bir plan mı var? -Olur mu olur, o da Karadenizli, cumhurbaşkanı adaylığı için en kritik ölçütü karşılıyor. -Akşener Karadenizli mi? -Değil galiba. –Olmaz o zaman. -İmamoğlu yazdı muhtemelen bu senaryoyu, Kılıçdaroğlu Berlin’de yatırım peşindeyken, tak karar, hem mağdur oldu, hem Kılıçdaroğlu açığa düştü, hayat öpücüğü, bir anda, tiyatro bunlar tiyatro. -Üstelik yargıyı etki altına alıp bağımsız yargı ve hukuk devletinin zedelenmesine de yol açtı. -Mitingin tam ezan saatine denk gelişi de boşuna değil, bir taşla birden çok kuş, İmamoğlu ezanın bitmesini bekliyor, Kılıçdaroğlu uçak bakıyor o esnada. -Bir de İmamoğlu’nu destekleyenlere bakmak lazım, ABD derin devleti, AB, küreselciler, normal işler değil bunlar. -Akşener’in İmamoğlu’nun boynuna taktığı atkı, o atkının genç bir kadın tarafından verilmesi, bugüne dek hiçbir genç kadın ve erkeğin Kılıçdaroğlu’na atkı hediye etmemesi, hepsinin bir anlamı var muhakkak. -Belki yine İhsanoğlu aday yapılır, iş oraya doğru gidiyor. -İki aday olursa, Gül ve İhsanoğlu, olabilir. -İlhan Kesici ve Cindoruk neden olmasın? -Kılıçdaroğlu istemez, kendi istiyor, bunun için herkesi harcarım, filan demiş çevresine, dememişse de diyebilir, çok hırslı. -Galiba İmamoğlu ceza alacak, Kılıçdaroğlu kabul edilmeyecek, Akşener zaten başbakanlık istiyor, altılı masanın diğer üyeleri seçilecek oyu alamaz, bu gidişle Rifkin gündeme gelirse şaşırtıcı olmaz. -Küreselcilerin adamı, İngilizce de biliyor. -Adam yabancı, nasıl aday olacak? -Dün TV’de ceza hukukçusu “Bir YSK kararına bakar” dedi, sıkıntı olmazmış…
Film önerisi: Henüz seyretmeyen varsa, artık lütfen ihmal etmesin bu nefis Peter Sellers filmini. Hiç eskimeyen bir konu ve etkileyici oyunculuklar. Hal Ashby’nin yönettiği, 1979 yapımı Being There, bir roman uyarlaması.
Diğer film: Emin Alper’in Kurak Günler’ini hararetle öneririm, çok iyi film.
Yazı önerisi: Kavel Alpaslan’ın ‘Endonezya: Komünist mezarları üzerine kurulmuş balayı cenneti’ başlıklı yazısı.