Türkiye’de reklamlarda cinsiyet eşitsizliğinin had safhada olduğu ortaya kondu.

Fotoğraf: Reuters
Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü ve RVD Reklamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu işbirliğiyle yapılan araştırmada ödül kazanmış 489 televizyon reklamı incelendi.
Buna göre reklamlardaki ana karakterlerin yüzde 35’ini kadınlar oluştururken, erkeklerin oranı yüzde 65 olarak tespit edildi. Bu oran 2007-2011 yılları arasında yüzde 56 erkek, yüzde 44 kadın şeklindeydi. Yani reklamlarda kadın temsili gün geçtikte azalmış.
Araştırma kadın ve erkeklerin geleneksel cinsiyet rolleriyle sınırlanmış biçimde temsil edildiğini ortaya koydu. Buna göre kadınların yüzde 43’ü ev ortamında, yüzde 10’u ise iş yerinde resmedilirken, erkeklerin yüzde 22’si iş yerinde, yüzde 22’si açık havada, yüzde 20’si ise evde resmediliyor.
Reklamlarda erkeklerin dış ses olarak kullanılma oranı yüzde 89 iken, kadınlarda bu oran sadece yüzde 19.
Araştırmayla ilgili açıklama yapan BAU İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Eda Öztürk şunları söyledi: “Hayat değişiyor, toplumsal roller değişiyor ancak reklamda kendine yer bulan temsiller geleneksel kalıplarla sınırlı kalıyor. Reklam, kadınlık ve erkekliğe dair daha çoğulcu ve kapsayıcı bir dil kullanabilir ve de kullanmalı. Kadınlar ve erkekler değişiyor, reklamda ise bunun karşılığını görmüyoruz.”