Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın elektronik posta hesaplarını ele geçiren RedHack tarafından yüzlerce emaili ifşa edilen Doğan medyanın tepe yöneticisi Mehmet Ali Yalçındağ istifa etti.
Gazete ve tv’lerin başındaydı
Fotoğraf: DHA
Aydın Doğan’ın kızı Arzuhan Doğan’la evli Yalçındağ, 2012’de uzaklaştırıldığı görevine 2015 sonunda yeniden getirilmişti. Hürriyet, Posta, CNN Türk ve Kanal D’yi de bünyesinde bulunduran grubun yönetim ve eşgüdümünden Yalçındağ sorumluydu.
Yalçındağ, ‘sahtekarlık’ deyip bıraktı
Yalçındağ Doğan yayın başkanlığı görevinden ayrılma kararı aldığını yazılı açıklamayla duyurdu.
‘Bazı çevrelerin kendisini hedef göstererek şahsını ve Doğan grubunu yıpratma çabası içine girdiğini’ öne süren Yalçındağ, sızıntı için, “Bu çirkin bir sahtekarlıktır” ifadesini kullandı.
Doğan Yayın Grubu Onursal Başkanı Aydın Doğan ise, Yalçındağ’ın istifasıyla ilgili, “Herhangi bir yanlış anlamaya meydan vermemek adına, bu yılın başından beri başarı ve özveri ile yürüttüğü görevinden ayrılmak kararını verdi” açıklamasını yaptı.
Ne olmuştu?
Bakan Albayrak’ın elektronik posta hesapları hacker grubu RedHack tarafından ele geçirilmişti. Grup Yalçındağ tarafından Albayrak’ın kardeşi Serhat Albayrak ve Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’a atıldığı önü sürülen mailleri de yayınlamıştı.
E-postalara Yalçındağ’ın başkanlık sistemi için çalışacağına ilişkin beyanı, AKP’den ‘biz’ diye bahsetmesi, Doğan ailesi içindeki çekişmeleri aktarması ve genel yayın yönetmeni Sedat Ergin için ‘kafasız’ ifadesi yansımıştı.
Yalçındağ, e-postaları kendisinin göndermediğini öne sürmüş, “Suikast, komplo… Bilgisayarım hacklenmiş, günlüklerim ele geçirilmiş” demişti.
RedHack ise yanıtında, Yalçındağ’ın yalan söylediğini, halkın zekasıyla alay etiğini belirtmişti.
Yazışmalarda CHP’li vekil Muharrem İnce ile Cumhuriyet gazetesi yazarı Nuray Mert’in de adı geçiyordu.
İnce, kendisiyle ilgili ifadelerin ‘yüzde 70’inin doğru, yüzde 30’unun ise palavra’ olduğunu söylemişti.
Mert ise e-postalarda Erdoğan’a hayran olduğuyla ilgili ifadenin doğru olmadığını belirterek, “Muhalif duruşumu kimseye tartıştırmam” demişti.
Açıklamanın tam metni
Yalçındağ’ın açıklamasının tam metni şöyle:
“1989 yılından bu yana, Doğan Grubu’na bağlı kuruluşlarda farklı görevlerde bulundum. En üst düzeyde sorumluluk aldım. 2016’dan bu yana da görevim Doğan medya kuruluşlarının koordinasyonuydu. Bu görevlerimi her zaman Kurumsal yapımızın belirlediği dürüst ve ilkeli yayın politikalarına olan inancımla yerine getirdim. Tüm çalışmalarımda uzlaşarak, birlik ve beraberlik içinde üretmenin (her zaman) yapıcı ve verimli olduğuna inanarak çalıştım.
Medyanın sorgulayıcı ve kamuoyundaki tartışmaların önünü açıcı rolünün ne kadar önemli olduğunu 20 yıllık yöneticilik tecrübelerimde gördüm. Çalışmalarımda, Doğan Yayın İlkeleri’ne hassasiyetle uyulmasına, yayınlarımızın evrensel değerlere uygun, adil ve tarafsız olmasına özen gösterdim. Aynı zamanda, her yayın kuruluşumuzun kendi kültürüne uygun yayın yapmasının önemini bilerek, bu yapıya müdahale etmedim.
Son dönemde ülkemiz iki büyük tehditle karşı karşıya kaldı: Terör ve 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi.
Bu tehditlere karşı Doğan Medyası, demokrasiye olan bağlılığı, ülke birlik ve bütünlüğüne yönelik hassasiyeti ile en tepe yönetiminden tüm çalışanlarına kadar önemli bir sınav verdi ve rol oynadı. Bu ilkeli duruşun bir parçası olmaktan, mutluluk duyuyorum.
Bütün hayatım boyunca ve üstlendiğim tüm görevlerde çatışmadan uzak durdum. Uzlaşma ve diyaloğu en iyi yöntem olarak benimsedim. Her kesimle samimi görüş alışverişine önem verdim. Hükümetler ile medyanın kavgasının ülkeye bir yarar getirmediğine inandım. Eleştirilerin yapıcı olmasını ve diyalog kanallarının açık tutulmasından yana oldum. Bu tutum ve yapımdan rahatsızlık duyan bazı çevrelerin beni hedef göstererek, Şahsımı Doğan Grubunu yıpratma çabası içine girdiklerini görüyorum.
Her fırsatta dile getirdiğim bu görüşlerimi hatırlatmamın nedeni, son günlerde dijital ortam ve sosyal medyada bana ait olduğu iddia edilen e-posta mesajları yayınlandı. Kişisel bilgisayarlarımda yapılan teknik incelemede, bu e-postaların benim tarafımdan yazılmadığı, benim bilgisayarım tarafından gönderilmediği ortaya çıkmıştır. Bu çirkin bir sahtekarlıktır. Bu sahtekarlığın nasıl yapıldığına ilişkin kapsamlı teknik incelemelerimizi sürdürüyoruz . Bu yayınlara karşı her türlü hukuki hakkımı kullanacağım.
Bu sene başından beri, özveri ve itinayla sürdürdüğüm bu zor görevi, şahsıma yönelik bu saldırıların Doğan grubunun itibarına hiçbir şekilde zarar vermemesi maksadı ile bugün itibariyle bırakma kararı aldım. Görevimi bırakmam, ne kendi doğrularımı savunmaktan beni alıkoyacak ne de mensubu olmaktan onur duyduğum Doğan Grubu medyasını ilkelere bağlı yayın politikasından caydırabilecektir.
Bu süreçte, her daim olduğu gibi yanımda olan ve beni destekleyen Onursal Başkanımız Sn. Aydın Doğan’a, ve Doğan Yayın Grubu’nda birlikte çalıştığım, bana destek olan bütün çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Kamuoyuna saygılarımla duyururum”
Aydın Doğan: Yazışmalar algı oluşturulmak amacıyla servis edildi
Doğan Yayın Grubu Onursal Başkanı Aydın Doğan ise şu açıklamayı yaptı:
“Doğan Ailesi ve medya grubu olarak son günlerde ciddi bir itibarsızlaştırma kampanyası ile karşılaştık. Grubumuz medyasının koordinasyonundan sorumlu Mehmet Ali Yalçındağ’a ait olduğu ileri sürülen bazı yazışmalar kamuoyuna servis edildi.
Yalçındağ bu hususta gerekli açıklamayı yaptı ver kapsamlı bir teknik araştırma başlattığını ifade etti. Öncelikle, illegal yollardan kişisel verilere ulaşmayı, daha da ötesi bunları çarpıtılmış bir algı oluşturmak amacıyla servis etmeyi ağır bir suç olarak görüyor ve kınıyorum. Ailemizi ve Grubumuzu hedef alan bu tertipten dolayı Mehmet Ali Yalçındağ özel bir hassasiyet gösterdi. Herhangi bir yanlış anlamaya meydan vermemek adına, bu yılın başından beri başarı ve özveri ile yürüttüğü görevinden ayrılmak kararını verdi. Mehmet Ali’nin bu hassasiyetine ve kararına saygı duyuyor, tüm hizmetleri için kendisine teşekkür ediyorum.
Doğan Grubu medyası, 40 yıla yakın bir süredir evrensel standartlarda bağımsız ve objektif yayıncılığın gayreti içinde oldu. Cumhuriyetimize ve demokrasimize bağlılık içinde milletimizin ve devletimizin çıkarlarını savundu.
Demokrasinin askıya alındığı dönemler dahil her türlü dayatmaya direndi ve ağır bedeller ödedi. Biz bu yayın politikasını dün olduğu gibi bugün de ilkelerimize uygun biçimde sürdürmeye kararlıyız. 15 Temmuz’da yaşadığımız hain kalkışma ve darbe girişimine karşı demokrasimize sahip çıkarak, seçilmiş meşru siyasi iradeyi tereddütsüz destekledik. Tüm siyasi partilerimize eşit mesafede durmaya ve görüşlerini kamuoyuna yansıtmaya hep özen gösterdik.Milli birlik ve beraberliğimizi simgeleyen Yenikapı ruhunu yürekten benimsiyoruz.
FETÖ,PKK,DAEŞ dahil tüm terör örgütlerini ve eylemlerini lanetliyoruz. Bu terör örgütlerinin dahildeki yapılanmalarına ve harici destekçilerine karşı devletimizin vermekte olduğu mücadelenin destekçisi olmaya devam edeceğiz. Bizim için en büyük değer olan milli birlik ve bütünlüğümüzün korunması ve güçlendirilmesi yolunda Doğan medyası olarak üzerimize düştüğüne inandığım tüm görevleri hakkı ile yapmanın gayreti içinde olacağız.”