2010 yılında İstanbul’da Başbakan Tayyip Erdoğan’ı protesto eden gruba yönelik polis şiddeti sırasında bebeğini düşüren E.Ö.’nün şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi. Dört yıl sonra verilen kararda, “Müştekinin çocuğunu düşürmesinin söz konusu olayla bir ilgisi bulunmadı” denildi.
İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı, düşüğü, ‘E.Ö.’nün yaşadığı fiziksel ve ruhsal travma’ ya bağlamıştı.
Milliyet’ten Burcu Karakaş’ın haberine göre Adli Tıp Genel Kurulu’ndan gelen raporda yer alan “(…) gebeliğin kendinden kaynaklanan bir nedene bağlı olarak bozulmuş olduğu, olay öncesi gebeliğin sağlıklı olduğuna dair herhangi bir tıbbi belgenin olmadığı (…) iddia edilen travmayla söz konusu düşük arasında illiyet bağı kurulmasının tıbben mümkün görülmediği” ifadeleri üzerine takipsizlik kararı alındı.
E.Ö.’nün avukatları karara itiraz edeceklerini açıkladı.
Rapor dört yıldır gönderilmemişti
Söz konusu rapor, dosyaya ulaşan çelişikli iki rapora nokta koyması için istenmiş ancak Adli Tıp dört yıl boyunca raporu göndermemişti.
E.Ö.’nün şikayetinin ardından 6’nci Adli Tıp İhtisas Kurulu ‘travma ile düşük arasında illiyet bağı kurulmasının tıbben mümkün olmadığı’ şeklinde rapor vermişti. Buna karşılık İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı, ‘E.Ö.’nün yaşadığı fiziksel ve ruhsal travmanın erken gebelik kaybına yol açtığını’ belirtmişti.
Altı aylık hamileydi
Başbakan Erdoğan’ın 4 Aralık 2010’da Dolmabahçe’de rektörlerle yaptığı toplantıyı protesto etmek amacıyla toplanan göstericilere polis, copla ve biber gazıyla karşılık vermişti. Saldırı esnasında 19 yaşındaki E.Ö. “Vurmayın hamileyim” demesine rağmen karnına aldığı tekme ve cop darbeleri nedeniyle bebeğini kaybetmişti. Genç kadın, o sırada altı aylık hamileydi.