CAN BURSALI
Mısır Çarşısı’nda 9 Temmuz 1998 yılında yaşanan ve yedi kişinin ölümüne, 127 kişinin yaralanmasına neden olan patlamada bombalı saldırı iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbetle yargılanan sosyolog Pınar Selek, oy birliğiyle bir kez daha beraat etti. Baba Alp Selek, kızının Türkiye’ye dönmesi için herhangi bir engel kalmadığını belirtti.
16 yıldır yargılandığı davada dördüncü kez beraat eden Pınar Selek’in bugün Çağlayan Adliyesi’nde görülen duruşmasında savunma için avukatlar Bahri Belen, Ayhan Erdoğan ve Akın Atalay söz aldı. Hazırlanan 144 sayfalık savunma, avukatlar tarafından mahkeme heyetine sunuldu.
İddianameye karşı ‘ithamname’
Duruşmada ilk sözü alan avukat Akın Atalay, “Mahkeme heyetine ve savcılık makamına bir ‘ithamname’ hazırladık. Bu ithamname ile 16 yıllık süreçte yaşanılanları özetleyeceğiz” diyerek savunmaya başladı.
Selek’in Mısır Çarşısı patlamasından önce Kürt Siyasi Hareketi’ne ilişkin yaptığı çalışmalar nedeniyle, gözaltına alındığını belirten Atalay, polisin kendisinden görüştüğü isimleri istediğini, Selek’in polisten gelen talebi reddetmesi üzerine patlamayla ilişkilendirildiğini savundu.
Atalay, Mısır Çarşısı patlamasıyla ilişkilendirilmesi sürecini de, aynı dava da yargılanan Abdülmecid Öztürk’e işkence altında zorla imzalattırılan ifadenin neden olduğunu söyledi.
AİHM’den lehimize karar çıkar
Akın Atalay sözlerini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2010 yılında Abdülmecid Öztürk için verdiği ‘Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı’ ile ‘Adil yargılama hakkı’ ihlallerinin, iddia makamının istediği cezanın çıkması durumunda Pınar Selek içinde geçerli olacağını hatırlatarak bitirdi.
Gaz kaçağı olduğu belgelendi
Atalay’ın ardından söz alan avukat Ayhan Erdoğan ise, Mısır Çarşısı’nda yaşanan patlamanın bombadan değil, tüp gaz sızıntısından meydana geldiğini, adli tıp raporları, kriminal incelemeler ve bomba imha uzmanlarının ifadelerine vurgu yaparak anlattı.
Delil yok
Son sözü alan Bahri Belen ise, davanın ülkede birçok hukuk skandalına imza atan Özel Yetkili Mahkemelerce bile uzatılmadığını ve beraat kararının çıkarılmak zorunda kalındığını belirtti. Belen, iddia makamının elinde her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delillerden yoksun olduğunu söyleyerek, Selek’in beraatini talep etti.
‘Şüpheden sanık yararlanır’ ilkesiyle beraatine
Avukatların savunmalarının ardından kısa bir ara veren mahkeme heyeti, oy birliğiyle aldığı kararda, sanıklar Pınar Selek ve Abdülmecid Öztürk’ün kesin ve inandırıcı delil elde edilmediğinden ve ‘Şüpheden sanık yararlanır’ ilkesi uyarınca ayrı ayrı beraatine karar verdi.
Beraat kararının ardından, mahkeme salonunda buluınan çok sayıda izleyici ve avukat haklı bir sevinç yaşarken, Selek’in babası avukat Alp Selek ve kardeşi avukat Şeyda Selek, adliye çıkışında kısa bir açıklama yaptı.
Baba Alp Selek: Beş ay içinde Türkiye’de dönebilir
Alp Selek, kızının kararın ardından rahatlıkla Türkiye’ye dönebileceğini ancak Fransa’da görev yaptığı üniversitedeki çalışmaları nedeniyle, gelişinin beş aya yakın bir sürede olacağını kaydetti.
Şeyda Selek ise, dava sürecinde kendilerine destek olan herkese teşekkür ederek babasıyla birlikte adliyeden ayrıldı.