Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Geçenlerde severek izlediğim ‘Yemekteyiz’ programında adam, yanındaki kadına ‘Ev bayanı mısınız?’ dedi.
Ev bayanı mı? Şaka gibi!
‘Bayan’ kelimesinin geldiği son nokta bu işte.
Kibar olmak isteyen ama bunu nasıl yapacağını bilemeyen insanlarımızın çaresizliği, ‘bayan’ kelimesinde vücut buluyor. Bayan dedin mi tamam! Kibarsın!
Ama “kadın”? Aman ha! Ayıp, kaba, uygunsuz! Yakında ‘sokak bayanı’ diye bir şey duyarsanız, hiç şaşırmayın!
Günlük hayatımızda sıklıkla duyduğumuz “bayan” kelimesi, ne yazık ki çoğu zaman “kadın” kelimesinin yerine kullanılıyor. Toplumda, “kadın” kelimesi cinselliği çağrıştırdığı için kaba olarak algılanmakta.
Erkeklere “bay” denmiyor mesela, değil mi? Ama kadınlar için illaki bir alternatif bulma telaşı var.
Dil dediğimiz şey, düşüncelerimizin aynası. ‘Kadın’ yerine ‘bayan’ demek, aslında kadınlara olan bakışımızın ne kadar cinsiyetçi olduğunun göstergesi.
Belki de en büyük sorun, “kadın” kelimesinden kaçınılmasıyla kadınlığın doğal bir şekilde kabul edilmesinin önüne geçilmesidir.
Oysa erkek olmak kadar kadın olmak da doğaldır ve bu kelimeyi gizlemeye çalışmak, kadınlığa karşı bir mesafe koymaktır.