MUSTAFA ALP DAĞISTANLI
mustdagistanli@tutanota.com
@MAlpDagistanli
“ ‘Tarafından’ sözcüğünden şiştim” diyor gazeteci arkadaşımız Dilge Timoçin. Şişmiş, çünkü meslekdaşlarının çoğu şöyle cümle kuruyor: ” ‘Tarafından’ sözcüğü tarafından şişirildim.”
Şu örnekle açıklıyor Dilge eleştirisini: “ ‘Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada’ gibi. ‘Dışişleri Bakanlığı açıklamasında’ demek bu kadar zor olmamalı.”
Yazıcılarımız zoru seviyor, üstelik güzelini, doğrusunu, kısasını söylemek daha kolayken. Ama yazılarını kendi düşünüp seçtiği kelimelerle değil de hazır kalıplarla yazan için o zor daha kolaydır, daha güvenilirdir. Birkaç örnek:
Mardin’de kuyuya düşen inekĞİ itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı.
Rusya’NIN tarafından ele geçirildiği duyurulan Mariupol neden önemli?
Iğdır’da jandarmaNIN tarafından bulunan BULDUĞU yaralı puhu tedavi edildi.
Trabzonspor’U şehirde taraftarlar tarafından karşılandı.
Köprünün halatlarına tırmanan genç,Cİ polis tarafından ikna edildi etti.
Bakan Nebati tarafından yeni ekonomi destek paketiNİ açıklandı!
Dilge, bu edilgen cümle bolluğunun İngilizceden geldiği kanısında. İngilizcenin yaygınlaşması, kitap, film, dizi, yazı çevirilerinin çoğalması, çeviri motorları, hepsi etkili oldu herhalde, ama şimdi azmış olsa da yeni bir sorun değil bu. Ataç da bu ‘tarafından’a veryansın ediyormuş. O zamanlar Fransızca etkisi daha çok. Fransızcada nasıldır bilemiyoruz, ama İngilizcede de büyük sorun bu edilgen cümleler. İlk baskısı 1920’de yapılmış, klasikleşmiş yazma kılavuzu The Elements of Style, etken (aktif) cümlenin gücünü vurgular, edilgen (pasif) cümleden kaçınmayı salık verir.
George Orwell de iyi yazının ilkeleri konusunda herkesin kılavuz kabul ettiği ‘Politika ve İngiliz Dili‘ (1946) makalesinde yedi kural çıkarır, biri şu:
“Etken kullanabildiğin yerde asla edilgen kullanma.”
Edilgen dil, edilgen cümle faili saklar, suçu örter, gerçeği gizler. İktidarlar bayılır bu dile. Polisin öldürdüğü bir çocuk için şöyle konuşur:
“Geçenlerde İstanbul’da bir cenaze yaşandı. Maalesef terör örgütlerinin içine aldığı, terör örgütlerinin içinde ne yazık ki yüzü poşulu, eline sapan verilmiş, cebinde demir bilyelerle olan bir çocuk orada maalesef bir biber gazına muhatap oluyor.”
Orwell’in de işaret ettiği gibi dildeki bozulma nihayetinde siyasi, iktisadi, toplumsal şarlatlarla ilgilidir, dildeki çürümeyle siyasi çürüme bağlıdır. Bizim edilgen cümlelere bu kadar abanmamızın altında da böyle nedenler aramak gerekir.
Okurumuz Nafile de şu örneği veriyor: “cinsel tacize maruz bırakıldı” ya da “cinsel saldırıya maruz bırakıldı”.
Okurumuz, failin gizlendiği cümlelere özellikle dikkat çekiyor. Ama işte edilgen cümle zaten bunun içindir. Önceki haftalarda bazı edilgen söyleyişlerle ilgili eleştirisini paylaştığımız Nihan Taştekin de “Gizli özneli edilgenler ailesinin birer ferdiyiz çoktandır” deyip aynı şeye dikkatimi çekti. “O gizli öznelerce biz uyurken alınan kararlar, çıkarılan torba yasalar ve ekran dili üzerinden yönetilen bizler…”
Ama o gizli özneler, failler geleneklerin, törelerin, kültürün içine de gömülmüştür. O saldırgan erkeklik, pasif cümleler olarak dile gömülmüştür, gizlenmiştir, saldırmak için.
Orwell haklı, mecbur değilsek edilgen cümle kurmayalım peki, ama istisnası var, onu da Roy Peter Clark, Writing Tools kitabında söylüyor:
“Edilgen fiilleri eylemin alıcısına, kurbana dikkat çekmek için kullanın.”
Şunun gibi:
“Geçen yıl 280 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 217 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu.”
Bir de şu cümleye bakalım:
Eşi tarafından öldürülen Esma’nın tabutu kadınların omuzlarında taşındı.
Bu cümle şöyle olmalıydı:
“Eşi tarafından öldürülen Esma’nın tabutunu kadınlar (omuzlarında) taşıdı.”
Cümlenin ilk yarısında, Clark’ın önerisine uyarak, ‘kurban’ı vurgulamak gerekir, ama ikinci yarısında kadınların bilinçli eylemi var, vurgulanması gereken de o.
Öncelikle bir yazıda hiçbir şeyi ezbere, alışkanlıkla kullanmamak gerektiğini idrak etmeliyiz galiba.
Katkılarınız için: mustdagistanli@tutanota.com