AKP’nin kurucularından Bülent Arınç, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün serbest bırakılmasına karar veren Anayasa Mahkemesi’ni (AYM) topa tutan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a bir kez daha çıkışıp, “Madem öyle o yemini etmeyecekti. ‘Kararı tanımıyorum’ demek bu Anayasa mevcut oldukça geçerli değil” dedi.
![Fotoğraf: DHA](https://www.diken.com.tr/wp-content/uploads/2016/03/arinc.jpg)
Fotoğraf: DHA
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün AYM’nin ‘hak ihlali’ kararı almasıyla tahliye edilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karara uymuyorum, saygı da duymuyorum” demişti.
Sözcü’den Deniz Ayhan‘ın haberine göre, Bilkent Üniversitesi’nde ‘Dünden bugüne Türkiye siyaseti’ konulu panele konuşmacı olarak katılan ‘AKP’nin özgül ağırlığı’ Arınç, AYM’yi ‘hak ihlali’ kararından ötürü kutlarken kısa süre önce polemiğe girdiği Erdoğan’a mesaj göndermeyi de ihmal etmedi.
‘Dünyayı başıma yıktılar ama hiç önemli değil’
Arınç, şöyle devam etti: “Erdem Gül ve Can Dündar ile ilgili olarak en az yarım saat konuştum. Hem mesleklerinin gereği, hem de gazetecilik faaliyeti olduğunu söyledim. Tutuklanmalarına karşı çıktım. Dünyayı başıma yıktılar ama hiç önemli değil. Hakikatleri savunmak zorundayız. AYM aslında biraz geç karar aldı.”
AYM’nin söz konusu kararı 12′ye karşı üç oyla aldığını hatırlatan Arınç, “Adeta oy birliğiyle alındı. Ret oyu veren üç üyeyi şahsen tanırım, onların da hukuka bağlı olduğuna inanırım. Göreceksiniz onların da gerekçeleri vardır. 12 üyenin çok doğru karar verdiğini düşünüyorum ve onları candan tebrik ediyorum. AYM kararları herkesin kabul etmesi gereken kararlardır” diye konuştu.
‘Bu cinayettir’
AYM’nin kararlarına herkesin uyması gerektiğini söyleyen Arınç, ” Tüm iktidarlarda Anayasa Mahkemesi kararları hükümdür. Kararı eleştirebilirsiniz ancak bu karar devletin tüm kurumlarını bağlar” derken, Erdoğan’ın Anayasa’ya göre seçilerek görev başına geldiğini hatırlattı.
Arınç sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Cumhurbaşkanı anayasaya göre ant içti, ant içerken ‘Ben farklı bir cumhurbaşkanıyım’ demedi, Leyla Zana gibi de yapmadı. Biz de kendisini ayakta alkışladık. ‘Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımıyorum’ dediğiniz andan itibaren seçmende bir kırılma yaşanır. Halk, ‘AYM kararlarını başkan olursa tanımayacak’ diye düşünürse referandumda oyunu nasıl kullanır? ‘Başkan ne isterse olacak’ diye düşünen seçmen, ‘Kuvvetler ayrılığı olmayacak’ diye düşünürse size nasıl güvenir? Bu cinayettir.”
‘Çok güzel bir karar verdiler’
AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın ‘yanında olduğunu’ ve ‘tebrik ettiğini’ kaydeden Arınç, “Arslan AKP’nin anayasa çalışmalarına da katılmış bir insandır. Teşekkür ediyorum. Çok güzel bir karar verdiler” dedi.
‘Sen ağaç mısın, ot musun, taş mısın be adam’
Arınç, kararı önce sevinçle karşıladıklarını söyleyen, ancak Erdoğan’ın sözleri üzerine AYM’yi ‘yetki gaspı yapmakla’ suçlayan AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan‘ı da es geçmedi: “Vicdanını satmışsan, aldığın para karşısında birinin meddahlığını yapıyorsan bu alçaklıktır. Fikrini söyle beğenen beğensin, beğenmeyen beğenmesin. Sen ağaç mısın, ot musun, taş mısın be adam. Fikrini söyle. Bu ne hukukçulukla bağdaşır ne de insanlıkla. Burada benim taraf seçme konusunda hiçbir sıkıntım yok.”
‘Yolsuzluğun küçüğü de büyüğü de mutlaka olacaktır’
Arınç, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek’le yaşadığı ‘parsel parsel’ tartışmasıyla ilgili soruya da şu yanıtı verdi: “Meclis’teki yolsuzlukları, israfı önledim. AKP’nin kuruluşunda üç temel düşünce var: Üç Y. Yasaklar, yolsuzluk ve yoksulluk. Tamamen yok etmek mümkün değildir ama ne kadar minimize edersiniz o kadar başarılı olursunuz. İnsanın paranın nefsi olduğu yerde yolsuzluğun küçüğü de büyüğü de mutlaka olacaktır.”
‘Gerçek kurucu olmadığımı birkaç ay önce görmüş oldum’
AKP’nin kurucu listesinden çıkarılmasıyla ilgili, “Birileri ‘Bunlar artık kurucu değil’ demişse sinek ısırığı kadar önemi yok” diyen Arınç sözlerini şöyle noktaladı: “Medyaya göre de AKP’nin üç büyük kurucusu vardır. Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan ve ben. Bazen (Abdüllatif) Şener’i de eklerler. Aslı şudur ki biz AKP’yi kurarken resmi kurucular heyeti bildiğiniz isimlerdir. O zaman kurucular listesinde olmamayı biz teklif ettik. Ama 14 seneden beri tabii kurucu olarak kaldık. Şimdi birilerinin aklına gelmiş, ‘Siz gerçek kuruculardan değildiniz, vekildiniz’ deyip çıkardılar. Ben de gerçek kurucu olmadığımı birkaç ay önce görmüş oldum.”