Özel bir kurumda öğretmen Melike Yılancıoğlu, yaz tatiliyle beraber geçim sıkıntılarının daha da arttığını söyledi. Çocuğunu emzirdiğini belirten Yılancıoğlu, doktorun kendisine haftada bir et yemesi gerektiğini söylediğini ama bunu yapamadığını gözyaşları içinde anlattı.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) verilerine göre 2021’de Türkiye’de 1 milyon 112 bin 305 öğretmenden 950 bin 90’ı resmi okullarda, 162 bin 215’i özel okullarda çalışıyor.
Devlet okullarında öğretmen açığı olmasına rağmen 500 binden fazla öğretmenin ataması hala yapılmıyor. Öğretmenler KPSS’den umudu kesmiş durumda. Çünkü derece yapsalar bile mülakatta eleniyorlar.
Geriye tek bir çare kalıyor. O da özel sektör. Ama özel sektördeyse öğretmenler düşük ücretle, güvencesiz ve esnek koşullar altında çalışmak zorlanıyor.
Anka’dan Dilan Kutlu’nun haberine göre öğrenciler yaz tatiline girerken, özel sektör öğretmenleri eksik yatan sigorta primleriyle ve asgari ücretin altında kalan maaşlarla karşı karşıya.
Özel bir kurumunda İspanyolca öğretmenliği yapan Yılancıoğlu da yedi yıldır bu koşullar altında çalışanlardan sadece birisi.
Bakanlara ve milletvekillerine seslenen Yılancıoğlu gözyaşları içinde şunları söyledi: “Ay sonunu düşünen, faturalarını düşünen, kirayı düşünen eğitimden başka düşünecek hayat gailesi olan öğretmenin bir dersteki verimi ne kadar olabilir? Bunu sorgulamalarını rica ediyorum. Bizler öğretmeniz, eğitimciyiz fakat bu ücretlendirmenin en altında kalan kesimiz.
Bir yıldır anneyim ve ben pandemi döneminde full time çalıştım ama eksik yatan sigortalarım sebebiyle emzirme ödeneğimi dahi alamadım. Esasen işin ne kadar vahim olduğunu çocuğum olduktan sonra anladım. Maddi olarak asgari ücret gösterilip onun bile anlaştığın kısmını elden vererek, hiçbir şekilde eğitim ödeneği haklarımızı vermeyerek, bizleri cumartesi, pazar resmi tatilde dahi çalıştırılmak zorunda bırakılarak biz bu mesleği sürdürmeye çalışıyoruz.
Bez ve mama fiyatları uçmuşken benim hak ettiğim şekilde sağlıklı bir şekilde her hafta et yemem kuruyemiş yemem… Doktor söylüyor emzirdiğin için yemek zorundasın diyor fakat yiyemiyorum böyle bir hakkım yok. Esasen işin ciddiyetinin vehametinin farkına bununla vardım.”