Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Türkiye’deki gençlerin cinsiyet, eğitim ve yaş fark etmeksizin yarısından fazlası önümüzdeki 10 yıl içerisinde hayatlarının daha iyiye gideceğine inanmıyor ve araştırmadaki ülkeler arasında Yunanistan’dan sonra en yüksek orana sahip ikinci ülke.
Gençler her ne kadar daha eğitimli olsalar da ebeveynlerine göre aldıkları eğitimin kalitesinden mutlu değil. Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’deki her beş gençten sadece bir tanesi (yüzde 20) aldığı eğitimin kalitesinden memnun olduğunu söylerken, yaklaşık yüzde 60’ı memnun olmadığını dile getirmiş. Memnun olmayanlar incelendiğinde ise en çok memnuniyetsizliğin 14-18 yaş aralığında olduğu görülmüş ki bunun yıllardır yapboz tablosuna dönen eğitim politikalarının bir sonucu olarak görmenin yanlış olmayacağı düşüncesindeyim.
Öte yandan 14-18 yaş aralığında, yani lisede alınacak kalitesiz bir eğitimin üniversitede toparlanamayacağını ve üniversiteye gidilmesi oldukça kolay olan ülkemizde kalitesiz bir lise eğitimi ve bunun üzerine yaşanacak olan verimsiz bir üniversite bunun sadece gençlere ve dolayısıyla ailelerine daha büyük sorunlar getireceğini öngörmek için müneccim olmaya da gerek yok. Ancak buradaki asıl can sıkıcı gerçek ise mevcut eğitim politikası paradigmasının bu sorunlara çözmeye yönelik hiçbir adım atmadığı ve atmayacak olması.