21 yıllık AKP iktidarı, bu zamana dek halkın zihninde bazı efsaneler yaratmayı başarabildi. Bunların başında da ‘hastane kuyruklarının bittiği’ efsanesi geliyor. Bundan çeyrek asır önce hastanelerde çok kuyruk varken efsaneye göre an itibariyle kuyruklar sona erdi.
Kuyrukların ne durumda olduğu, herhangi bir şehir hastanesinin aciline gidildiğinde görülecektir. Fakat, aradan geçen çeyrek asrın sonunda, ‘kriz’ ölçeğinde bir başka sorunumuz oluştu. Tetkik yaptırmak için hastanenin yolunu tutan yurttaşlar, 1 yıl sonraya kadar uzayabilen tarihlerle karşı karşıya kalabiliyorlar. Özellikle büyükşehirlerde, Ultrason, MR, mamografi, radyoterapi cihazı gerektiren tetkikler ya da cildiye ve diş hastalıklarındaki tedavi süreçleri ancak aylar sonra tamamlanabiliyor. Yurttaşlar, randevu tarihlerini sosyal medyada paylaşarak veryansın ediyor. Bir diş randevusu için 2024 Ekim ayına randevu alan yurttaş soruyor; Dişimin ağrıması benim suçum mu?
Sonuç: imkanı olan özel hastanelerinin yolunu tutuyor ve böylece kamusal sağlık hizmetinin yetersizliği yeni bir rant kapısı açmış oluyor. Sağlık sektörü, milyarlarca dolarlık bir büyüklüğe ulaşırken, hastane zincirleri sahiplerinin keyfine diyecek yok.
Peki 2024 yılı için 732 milyar liralık devasa bütçesiyle Sağlık Bakanlığı’nın yetişemediği sağlık talebine, özel sektör nasıl yetişiyor?