2018 yılında yurtiçinde elde edilen toplam gelirin yüzde 31,2’sini ihracat oluştururken, 2022 yılında bu oran yüzde 38,6’ya yükseliyor. 2018’de ihracat yapan firma sayısı 83 bin iken, bu sayı 2022 yılında 114 bine çıkıyor. Yüz binin üzerinde şirket ihracat yapıyor ama toplam ihracatın yüzde 52’sini sadece 1000 şirket üstleniyor.
Peki, ihracatın artması Türkiye’yi zenginleştiriyor mu? Elbette… Ekonomik büyümenin ana motoru ihracat. Fakat ihracat artıkça, geniş halk kesimleri yoksullaşıyor. Başka bir ifadeyle, toplam pasta büyüyor büyümesine de emekçiye düşen dilim küçülüyor. 2018’de emeğin gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH) içindeki payı yüzde 33,5’ken, bu oran 2022’de yüzde 26,5’e kadar geriliyor. Emekçiden çalınan bu 7 puanlık erime, sermaye sahiplerine aktarılıyor ama yine de ihracatçımıza yetmiyor.
85 milyon çalışıyor, ihracatçıyı doyuramıyoruz. Türkiye’nin tüm kaynaklarını emen, teknoloji üretemeyen, araştırma geliştirme yatırımlarını beceremeyen, Türkiye için kurduğu hayal Bangladeş’ten ileri gidemeyen bir grup azınlığı halkımız sırtında taşıyor.