Tek parti dönemindeki gibi sandığın sadece Ankara’nın istediği kişilere oy verildiğinde meşru olduğu bir döneme giriyoruz. Bir farkla. Tek parti döneminde seçimlerin zaten bir kurgu olduğu baştan biliniyordu. Bugün o dönemi savunanlar cumhuriyetin ilk yıllarını demokrasi olarak tanımlasa da o günün yöneticilerinin böyle bir iddiası yoktu. Şimdi ise sandık, gerçekten bir seçim var-mış gibi konuluyor insanların önüne.
Bu fotoğrafa bakınca da kim gelirse gelsin bugünden daha iyi olur algısı oturuyor. Ama bunların da ötesine geçecek bir yorum daha var. Türkiye’nin mevcut standartlarında fazla saf bir beklenti olabilir ama farzı muhal genel görünüm iyi olsaydı bile değişimin demokrasinin bir gereği olduğunu kabul etmek gerekiyor.
Sadece işler kötü gittiğinde değil iyi gittiğinde de yönetimin aralıksız 22 yıl boyunca aynı kişinin elinde olmasının sağlıklı olmadığı görüldü. Hatta bundan 10 yıl önce bir iktidar değişikliği olsa belki AK Parti kendini yenileyip sonraki bir seçimde bir o kadar daha ülkeyi daha sağlıklı yönetecek bir toplumsal ve siyasal sermayeye de sahip olabilirdi.