AKP’nin, dünya gerçeklerinden tamamıyla kopuk yaşadığı ve çarpık zihnindeki bir hayalin peşinden inatla koşmaya devam ettiği için, Türkiye’yi ileri bir noktaya taşıması kategorik olarak olanaksızdır.
Alman filozof Karl Marx, din sömürüye dayalı düzenlerin sürmesine katkı sağladığı için, “Din halkın afyonudur, uyuşturucusudur” tezini ortaya atmıştı.
Laikliğin geçerli olduğu bir düzende, dinin siyasi bir zararının olmayacağı, kişinin özel ve öznel yaşamının bir parçası olacağı, vatandaşların kendi özgür iradeleriyle dindar veya dinsiz olmayı seçebilecekleri gerçeği dikkate alınacak olursa, Marx’ın bu sözü şöyle revize edilebilir:
“Dincilik halkın afyonudur, uyuşturucusudur”.
Türkiye bu uyuşturucudan kurtulmadığı sürece, ne demokrasi ve insan hakları alanında, ne bilim, felsefe, sanat alanında, ne de ekonomide, hiçbir ilerleme ve gelişme sağlayamaz.