İslamcıların kafalarının içinde müthiş maharetli bir illüzyonist var.
Bu illüzyonist, onlar hayatın içinde gerçekte ne yapıyor olurlarsa olsunlar, her zaman kendilerini iyi ve haklı olarak görmelerini sağlıyor. Bu illüzyonist; davranışlar, söylenenler ve yapılanlar arasındaki muazzam çelişkileri görünmez kılıyor. Bu illüzyonist sayesinde, dün sonuna kadar barış derken, neden bugün sonuna kadar savaş deniliyor diye sormuyorlar.
Bu illüzyonist müthiş bir vicdan yoksunluğunu büyük bir maharetle tamamıyla görmezlikten gelmeyi sağlıyor. Bu illüzyonist, vicdanları en fazla ergen bir çocuğunki kadar gelişmiş bu insanlara, kendilerini olgun, sevecen ve fevkalade vicdanlı insanlar olarak gösterebiliyor.
Dindar Anayasa, dindar devlet derken, Türkiye’nin sonsuza kadar, ne yaparsa yapsın kendini haklı gören bu ergen vicdanı tarafından yönetilmesinden bahsediyorlar, başka bir şeyden değil…