Belli ki Digiturk, bu hükümetten kendi abonelerinden beklediğinden daha fazla bir şeyler bekliyor; yoksa herhalde savcıya böyle bir yetkiniz yok derlerdi…
Ama öbür taraftan da ironiye bakın ki, Anayasal düzeni ortadan kaldıran bir kararı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu alabiliyor; kendisini mahkeme yerine koyuyor; bir mahkeme gibi karar alıp, bunu uygulayın diye talepte bulunuyor…
Bu yayından kaldırılan kanalları sevin sevmeyin, bu kanalların birlikte anıldığı Cemaat’ten isterseniz nefret edin…
Ama bu kadar dehşetengiz hukuksuzluk karşısında sesinizi çıkartmıyorsanız eğer, yarın başınıza gelecek hiçbir hukuksuzluk konusunda hiç kimseye sesinizi duyurma imkanı da bulamayacaksınız…
Bugün savcılık kararıyla yayın durduranlar, yarın savcılık kararıyla insanları tutuklayıp, hapse de koyabilirler…
Bir darbe anayasasının bile izin vermeyeceği ölçüde keyfi davrananların, o darbe anayasasının bile vermediği yetkilerle, hak ve özgürlükleri kısıtlayanların yaptığına ne denir?
Onun adını da siz söyleyin artık!