Boğaziçi’ne iktidarın nefreti büyük. Aslında diğer seçkin üniversitelere de. Şimdi AKP milletvekili seçilen bir öğretim üyesi, tam Boğaziçi Üniversitesi krizinin başladığı günlerde TV’deki bir tartışmada şöyle demişti: Anadolu çocuklarına üniversitenin kapıları kapalı, sadece seçkinler girebiliyor. Bu yapı değişecek…
Üniversiteyi sıradanlaştırma politikası yani. Üniversitelerin hepsi bileşik kaplar misali aynı düzeyde olmalı. Daha üstte olanların kafası kesilmeli. Bu, kayyum atamalarla yapılıyor. Süreç, Saray’ın rektör atamayı doğrudan kendi tekeline almasıyla başladı. Atananlarda liyakat, bilimsel yönetim anlayışı, üniversiteyi yükseltme, yüksek beceri falan aranmıyor; iktidara yakınlık, dini bütünlük, ideolojik yandaşlık ve iktidarın dediklerini yapabilme becerisi aranıyor.
Çok şükür, atananların hemen hepsi veya büyük çoğunluğu da atayanların yüzünü kara çıkarmıyor.