• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Onu anlamak

10/11/2021 09:33

SELİM BAŞARIR

iletisim@selimbasarir.org 

15 yıl önce, Atatürk’ün liderlik özellikleri üzerine bir konuşma yapmam istendiğinde bu talebi memnuniyetle kabul edip çalışmaya başlamıştım. Çalışma ve araştırmam ilerledikçe, bir husus dikkatimi çekmeye başladı.  Akademi dünyamızın efsane olmuş isimlerinin istisnasız hepsi, bilimsel yazılarının ve konuşmalarının bir yerinden sonra Atatürk’e ve eserlerine hayranlığını uzun uzun dile getiriyordu; adeta hepsinde aynı ‘göz kamaşmasına‘ şahit oluyordum.

Okudukça, inceledikçe ortaya çıkanlar, alçakgönüllülükle gizlenmiş bir büyük ‘kendini adayış ve feda ediş‘i, savaş alanında değil fakat medeniyet mücadelesini sürdürürken şehit oluşu işaret etmeye başlamıştı. Göz kamaştıran ve yoğun duygulanım yaratan bir görüngü…


Tüm başarılarına ve fedakârlıklarına rağmen Atatürk asla kendisini yücelten ya da çevresinin bunu yapmasını onaylayan bir insan değildi. Yaşamının büyük kısmı bir cepheden diğer cepheye yetişmekle, ülke insanını esaretten, vatan toprağını işgalden, devlet onurunu çiğnenmekten kurtarmakla geçmişti.

Savaşlar sona erdiğinde ise hiç ara vermeden, dinlenmeden bir medeniyet mücadelesi başlatmıştı. Tüm konuşmalarında milletini yüceltiyor, onlara kendilerini geliştirmelerini, öğrenmelerini, bunun güveniyle çalışmalarını ve nihayetinde çağdaş medeniyet yoluna giren ülkeleriyle övünmelerini öğütlüyordu.

Ülkesinin bilimsel anlayış ışığı altında gelişmesini, çağdaş medeniyete ulaşmasını sağlayacak her konuda okuyor, araştırıyor, uzmanlarla konuşuyor, görevlendirmeler yapıyor ve çalışmaları takip ediyordu.

Halkıyla sürekli iç içeydi. Onların ayağına gidip sorunları bizzat dinlemeden memleket meselelerinin çözülemeyeceğini çok genç yaşlarda öğrenmişti. Politikadan hoşlanmıyordu. Uzun yıllar boyunca üzerinde düşündüğü cumhuriyetin ana ilkelerini belirlemişti. Bu ilkelere uyulduğu sürece Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘sonsuza dek yaşayabileceğini‘ milletine öğretmişti. Barış içinde yaşanan bir ülke olunması öncelikli nasihatıydı.

Milleti kısa zaman içinde, halaskâr (kurtarıcı) gazisinin yaşamını tamamen kendilerine adadığını fark etti, onu gönül birliğiyle yüceltti ve daha hayattayken ülküleştirdi.  

Dünya tarihinde, Nazarethli İsa’dan Mahatma Gandhi’ye, böyle bir adanmışlığı, böyle bir halaskârlığı ve böylesine bir aydınlanma rehberliğini insanlığa sunmuş bir başka şahıs olmamıştır ve olmayacaktır…

İstanbul, 10 Kasım 2021, saat 09:05.

Kategori:Agora

Tüm yazılar: Selim Başarır

SON HABERLER

Meksika'da belediye başkanının özel sekreteri ve danışmanı suikastle öldürüldü

Meksika’nın başkenti Meksiko’da, belediye başkanı Clara Brugada’nın özel sekreteri Ximena Guzman ile danışmanı Jose Munoz, uğradıkları silahlı saldırıda hayatını kaybetti.

Dört il için sağanak uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), dört ilde gök gürültülü sağanak yağış bekliyor.

ABD'de kamyon şoförlerine İngilizce bilme zorunluluğu

ABD Ulaştırma Bakanı Sean Duffy, ülkedeki kamyon şoförlerine İngilizce bilme zorunluluğu getiren emri imzaladı.

Jennifer Lopez'e kendi fotoğraflarını paylaştığı için telif hakkı davası

Şarkıcı ve oyuncu Jennifer Lopez, bir partide çekilmiş fotoğraflarını sosyal medyada paylaşınca fotoğrafçı ve fotoğraf ajansı telif hakkı davası açtı.

HSK'ya beş yeni üye seçildi

Meclis Genel Kurulu’nda Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) beş yeni üye seçildi

Canım, siyaset işte…
Erdoğan'ın yokluğunda geçiş süreci ekonomisi nasıl olurdu?

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 759 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Çiğdem Toker: Türkiye'nin, Zambia, Gambia ve Lesoto'dan daha geride olduğu bir saha var desem tahminde bulunabilir misiniz?

Koray R. Yılmaz: Doların küresel rezerv para olması bu açığı 'sürdürülebilir' hale getirdi

Arif Kızılyalın: Anayasa değişikliği ardında Erdoğan'ın seçilme hedefi yatıyor

Emin Çölaşan: Türkiye köşeyi dönmek üzere idi!

Nuray Babacan: Başta CHP'liler olmak üzere yapılan siyasi operasyonların durması gerekiyor

Fatih Yaşlı: Meclis'in yeniden açılmasıyla birlikte iktidar yeni anayasayı gündeme getirecektir

Alaattin Aktaş: Enflasyon tahminini sabit tutmak, politika faizinin aşağı çekilebileceğinin bir işareti

Taha Akyol: Cumhurbaşkanına, performansını beğenmiyorum diyerek istediği an atama yetkisi verildi

Eren Keskin: Silahların susuyor olması ifade özgürlüğünün önündeki tüm engellerin de kaldırılması anlamına gelmeli

Abbas Güçlü: LGS ve YKS benzeri sınavlar sadece bilgiyi ölçen sınavlar değil

Abdulkadir Selvi: Küçük partilerden AK Parti ve CHP'ye geçişlerin artması bekleniyor

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×