Estetik cerrahi hastalarında, hiç estetik olmamış hastalara göre anlamlı oranda görsel algı bozukluğu var.
Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi psikiyatri uzmanı Dr. Merve Setenay Gürbüz ve plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahi Dr. Aslı Datlı’nın araştırması Aesthetic Plastic Surgery dergisinde yayınlandı.
“Bu Bir Zihin Oyunu mu? Görsel ve Psikolojik Algılar, Estetik cerrahi hastaları ve sağlıklı bireyler arasında farklılık gösteriyor mu?” başlıklı araştırma estetik ameliyat öncesinde psikolojik bir taramadan geçmenin önemini vurguluyor.
Araştırma, herhangi bir psikiyatrik hastalık öyküsü olmayan 57 estetik cerrahi hastasıyla, hiç estetik olmamış, sağlıklı 56 kişiyle (kontrol grubu) yapıldı. Tüm katılımcılara motor beceriden bağımsız görsel algı testiyle bedeni beğenme ölçeği, beden kalitesinin yaşam kalitesine etkisi ölçeği ve yaşam doyumu ölçeği uygulandı.
‘Estetik talep edenin psikolojisine de bakılmalı’
Estetik cerrahi, kişinin kendini daha iyi hissetmesi için güçlü bir araç. Ancak güzellik algısı, sosyal medya, aile dinamikleri ve toplumsal standartlar tarafından şekillendirilen karmaşık bir süreç. Bu nedenle, ameliyat öncesinde hem fiziksel hem de psikolojik durumun dikkatlice değerlendirilmesi, hasta memnuniyetini arttırmanın da bir anahtarı.
Çalışmada, “Kişinin aynadaki yansımasını algılama şekli yani görsel algı tanımı, estetik cerrahiyi tercih etme kararlarını etkiliyor ancak görsel algıda bozukluk olması durumunda doğru kararı verip tatmin edici sonuçlara ulaşmayı zorlaştırıyor” sonucuna varıldı.
Belki de yineleyen operasyon talepleri olan hastalarda daha derin araştırılması gereken bir durum var.
İhtiyaç ve gereklilik artık kriter olmaktan çıktı mı?
Öte yandan sosyal medya kullanımı estetik cerrahi ve diğer girişimleri de kelimenin tam anlamıyla ‘patlattı.’ Geçmişte yaş, sosyal statü ve cinsiyet ayrımları ile nispeten daha dar bir popülâsyonda görülen talepler, günümüzde tüm kriterlerden bağımsız, ihtiyaç ve gereklilik durumu gözetmeksizin birçok kimse tarafından tercih ve talep ediliyor. Çoğu kere tek bir işlem de yetmiyor, aynı anda ya da peş peşe yapılıyor.
Dr. Gürbüz araştırma sonuçlarını şöyle değerlendirdi:
“Kişi çoğu zaman hayatındaki memnuniyetsizliğin ve değiştirmek isteyip de değiştiremediklerinin bir yansıması olarak bu tarz operasyonları doktorundan talep edebiliyor. Sonuç bazen hayal kırıklıkları getirebiliyor.
Bu nedenle hem hastayı korumak hem gereksiz operasyonların yaratacağı riskleri en aza düşürmek adına bir tarama yapılabileceğini düşünebiliriz.
Sonuçta bunlar masum operasyonlar değil ve hasta memnuniyetinin sağlanması ve kişinin objektife yakın bir perspektiften değerlendirilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz.”
Dr. Datlı araştırmanın estetik cerrahinin sadece fiziksel bir müdahale olmayıp aynı zamanda psikolojik ve algısal bir süreç olduğunu gösterdiğini vurguladı:
“Bu nedenle, ameliyat öncesi görsel algı değerlendirmesi yapmak, hastaların beklentilerini daha iyi anlamak ve gereksiz müdahaleleri önlemek açısından büyük önem taşıyor.”