• ROTA
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Ölümleri kıyaslamaktan vazgeçsek artık!

30/10/2014 12:44


 

 

hurrem sonmezHÜRREM SÖNMEZ

Mehmet Pişkin’in intihar videosunun yarattığı sarsıntıdan hareketle, Onur Yaser Can ve annesi Hatice Can’ın intiharı ve yakınlarının sürdürdüğü dava hakkındaki yazı üzerine aldığım tepkiler karşısında, meramımı anlatmakta yetersiz kaldığım hissine kapıldım. Halbuki bana göre mesele gayet net ve açıktı.

Belki baştan şunu belirtmekte fayda var: İster intihar ister başka nedenle olsun, ölümler arasında kıyaslama yapmak üzerinden yürütülen ve sosyal medyada sıklıkla önümüze koyulan, ‘Ona tepki verdin buna niye vermedin, Berkin’e üzüldün ama Yasin’e ses etmedin, ona üzülme buna üzül’ biçimindeki akıl yürütmenin, son derece yanlış ve de tehlikeli olduğunu düşünen taraftayım.


Babanın o sözü…

O yazıyı da acıları ve trajedileri karşılaştırmak, intiharları yarıştırmak, ölümlerden ölüm beğenmek için değil, bir somut vakıayı ele alarak, bana göre çifte standart ya da çelişki olduğunu düşündüğüm hususları aktarmak gayesiyle yazmıştım, genelde yaptığım gibi.

Bahse konu yazıda aktarmak istediğim ve beni rahatsız eden çelişki, kendi bağımsız iradesiyle hayatına son veren insanın veda videosu binlerce kez izlenmekte ve tartışılmaktayken, aynı günlerde Onur Yaser Can’ın babasının mahkeme heyetine hitaben kurduğu şu cümlenin, ne kamunun ne de yargının vicdanında fazla bir karşılık bulmuş olmasıydı: “Sizden biraz adalet görseydik, belki eşim hayatta olacaktı.”

Müesses nizam kurbanları

onur yaser

Can ailesi…

 

Tekrar etmekte fayda var, Onur Can şahsi sorunları ve bu sorunların yarattığı bunalım neticesinde intihar etmedi (en azından elimizdeki tüm veriler o yönde); başına bir felaket geldi, onunla baş edemedi ve hayatına son verdi. Kezâ annesi de öyle.

Mehmet Pişkin’in ölümünde bu toplumun birer ferdi olarak dolaylı bir payımız vardır elbet; dünyanın kötü bir yer olmasındaki kişisel payımız kadar, daha güzel ve adil bir dünyayı inşa edememiş olmanın, böylesi yaygın bir mutsuzluk hali içinde yaşamanın vebalinden hepimize pay düşer neticede. Yaşanan toplumsal kırılmaların, bireylerin hayatları üzerindeki etkilerinin, münferit hadiseler üzerinden ele alınmasına da itirazımız olamaz elbette. Ancak sosyologların ve psikologların alanına girmek haddim değil.

Onur’un ölümü ise bu ülkede müesses nizâm olmuş, idari pratik halini almış, polisin gözaltındaki şüpheliye kötü muamelesi ve kişi güvenliği hakkının ihlâli hallerinin bir sonucu. Kezâ annesinin ölümü de polisin bu ihlallerine karşı yargının yeknesak hale gelmiş ‘cezasızlık’ rejiminin bir sonucudur.

Size göre her şey, Mehmet’e göre hiçbir şeydi belki

mehmet piskin

Mehmet Pişkin…

 

Nihayetinde Mehmet Pişkin’in neden böyle bir şey yaptığını sormak bana göre ne haddimiz dahilinde ne de elimizdeki bilgilerle cevap verebileceğimiz bir mesele.

Bir eylem olarak intiharın çözüm olup olmadığı, teslimiyet mi, başkaldırı mı olduğu tartışılabilir elbette, ama bir insan kendi isteğiyle bu dünyadan gitmeye karar vermişse, buna mukabil ‘Yaşamak güzel’ ya da ‘Her şeyi varmış, sahip olduklarının değerini bilememiş’ gibilerinden yorumlar yapmak ancak kendi gerçekliğimiz ve değer yargılarımızla bir başkasının hayatını ve kararını yargılamak olur. Size göre ‘her şey’ olan Mehmet’e göre ‘hiçbir şey’dir belki, bilemezsiniz.

İntihar videosu izleyip yorum yazmaktansa

Oysa Onur Can ve annesinin ölümüne neyin yol açtığını biliyoruz. Kendi küçük hayatlarımız ve sınırlı imkanlarımız içinde bunu sorgulamak, sorumlulardan hesap sorulmasını istemek, ısrarla adalet talep etmek imkanına sahibiz. Bu, günler boyu intihar videosu izleyip üzerine yorumlar yazmaktan çok daha kıymetli.

Daha adil bir dünyayı inşa etmek tahayyülümüz içinde. Hukuk devletinde yaşayan bireyler için bir hak olduğu kadar, vicdan sahibi insan olmanın, insan gibi insan olmanın hepimize yüklediği bir mükellefiyettir adalet talebi.

Mağden’in vicdan histerisi ve zaviye farkı

cem garipoglu

Fotoğraf: DHA

 

İşlediği suçun kendisinde yarattığı tahribatla baş edemediğinden olsa gerek kendini öldüren Cem Garipoğlu’ndan ‘toplumsal kurban’ inşa eden Perihan Mağden’in bana göre, ‘En vicdanlı ben olacağım’ histerisinin bir sonucu olan doz aşımı makuliyet talebiyle Can ailesinin adalet mücadelesine dikkat çekme çabası bambaşka iki zaviyenin sonucu.

Mehmet Pişkin’in, Cem Garipoğlu’nun, ana oğul Can’ların intiharı ve hatta Peter Pan olup kendi ‘Neverland’ine gitmeyi tercih eden, ölümüne tüm kalbimle üzüldüğüm kadar hâtırasına da tüm kalbimle saygı duyduğum Nejat Ağırnaslı’nın, bizim için ağır imtihanlar içeren ölümü de bu zaviyeden bakıldığında, bir arada yorumlanması ya da karşılaştırılması imkân kabilinde olmayan hadiseler….

Filed Under: Agora

Tüm yazılar: Hürrem Sönmez

SON HABERLER

Kılıçdaroğlu: Ensar ve TÜRGEV, ABD’ye 1 milyar lira gönderdi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'kaçışın anatomisi' diyerek işaret … Devamı...

Denizli’de maden ocağında göçük: Bir işçi öldü

Denizli'deki maden ocağında meydana gelen göçükte bir işçi … Devamı...

CHP PM üyesi paylaştı: Ensar ve TÜRGEV’in gönderdiği paraların dökümü

CHP Parti Meclisi (PM) üyesi Emre Yılmaz, Türkiye'den iki vakfın ABD'deki … Devamı...

AKP, Kılıçdaroğlu’na dava açacak

AKP, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ensar Vakfı ve Türkiye … Devamı...

Kılıçdaroğlu’nun işaret ettiği vakfı kimler yönetiyor?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TÜRGEV ve Ensar Vakfı üzerinden … Devamı...

TÜRGEV ve Ensar Vakfı’ndan Kılıçdaroğlu’na yanıt

Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) ve Ensar Vakfı, CHP Genel … Devamı...

Danıştay kararları yine hiçe sayıldı: Boğaziçi’nde ‘adrese teslim’ ilanlar

AYŞEGÜL KASAP [email protected] … Devamı...

Teksas’ta ilkokula silahlı saldırı: 14 öğrenci ve bir öğretmen öldürüldü

ABD'nin Teksas eyaletinde ilkokulda düzenlenen silahlı saldırıda 14 öğrenci … Devamı...

Türk astronotu Uzay’a Elon Musk çıkaracak: 70 milyon dolara

Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Lokman Kuzu, … Devamı...

Berisha’nın golü UEFA Avrupa Ligi’nde sezonun en iyisi

Fenerbahçeli Mergim Berisha'nın golü, UEFA Avrupa Ligi'nde bu sezon … Devamı...

Ölmemeyi dahi akıl edemeyen işçilerin ağır ihmali…
Milli madenciliğimiz: Kan çıkmazsa para yok!

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1666 gündür hapiste

YAZARLAR

Ukrayna’dan Suriye’ye uzanan faylar

Bahadır Kaynak

Benim mezhepçi tanışlarım, aslında yok muydu?

Murat Sevinç

‘Hikaye’ olma hikayeler yaşa

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazarlar yazılarından sessizce çekilmesini bilmeli!

Mustafa Dağıstanlı

Kılıçdaroğlu aday olursa…

Levent Gültekin

Şöyle doya doya küfür de mi etmeyelim: Erşan Kuneri’nin düşündürdükleri

Arzu Uzunali

İsveç Köftesi, Kürt Böreği

Bahadır Kaynak

GÜNÜN 11’İ

Aytunç Erkin: Kılıçdaroğlu artık programın altını doldurmalı

Rahmi Turan: Oyları ‘torbada keklik’ sanmak hataların en büyüğü

Can Ataklı: ABD büyükelçisi, miting bittikten sonra çağrıldı

İbrahim Kahveci: Ülkemiz iflas bayrağını çekebilir mi?

Hayri Kozanoğlu: Eve ekmek götürebilecek miyim kaygısı duyanlar giderek artıyor

Kübra Par: Önde gelen isimler Kılıçdaroğlu’a sıcak bakmıyor

Alaattin Aktaş: Demek ki neymiş, faiz indirilince reel sektör zam yapıyormuş!

Ali Sirmen: Herkesin üzerinde birleştiği eksiklik

İbrahim Varlı: Saray rejiminin karşı koyabilecek gücü yok

Evren Devrim Zelyut: Allah’tan seçimler var

Esfender Korkmaz: Devlet iş yaratmıyor, para ve poşet dağıtıyor

Ayakkabı kutusundan çıkmıştı: Oz Büyücüsü’ndeki elbisenin açık artırması iptal edildi

Jennifer Lawrence’ın çocukluk hayali gerçek oldu: Tuvalette Ellen DeGeneres’a röportaj verdi

Ezhel’den canlı yayında Kürtçe şarkı

Bu kitabı yakamazsınız: Sansüre karşı ateşe dayanıklı kitap basıldı

Nesli tükenme tehlikesi altında: Hint gölet balıkçıl kuşu yaralı halde bulundu

Dünyanın en yaşlı ağacı Şili’de

Uzmanlar anlattı: Hayvan besleyenlerin en sık karşılaştığı sorunlara çözümler

İHA’nın Gezi’yi karalayan ‘haberi’ Twitter’da ‘hak ettiğini buldu’

Göçmen kuşlar geliyor

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • E-mail
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi