İmralı Cezaevi’ne giderek Abdullah Öcalan’ın seçim mesajını taşımasına izin verilen Doç. Dr. Ali Kemal Özcan, saatler süren görüşmede bir devlet görevlisinin de bulunduğunu anlattı.

Munzur Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Özcan, Öcalan’dan HDP’ye ‘seçimlerde tarafsız çizgide ısrar edilmesi’ çağrısı yaptığı bir mektup aldığını öne sürmüştü. Öcalan’ın avukatları da ertesi gün Özcan’ın ‘Öcalan’ın mektubu’ diye aktardığı metinle birebir aynı ifadeleri içeren bir metni, ‘Öcalan’ın yazısı’ diye sunmuştu. HDP ise İstanbul seçim stratejisinin değişmeyeceğini açıklamıştı.
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’a konuşan Özcan, “Görüşme kimin talebi üzerine gerçekleşti” sorusuna Özcan, “Üç tarafın diyelim. Devletin, Öcalan’ın ve benim talebim üzerine gerçekleşti. Ben 2010 Temmuz’undan beri görüşmek istiyordum. Bu talebim Öcalan ve devlet tarafından kabul edildi” diye yanıt verdi.
Görüşmenin saatler sürdüğünü belirten akademisyen, soru üzerine, “Görüşme sırasında devlet görevlisi de vardı. Öcalan, daha önce avukatlarına yazdığı mektubun kamuoyuna duyurulmadığını öğrenince tepki gösterdi, mektubun bir örneğini devlet görevlisinden tedarik edip bana verdi” diye konuştu.
Görüşmeyi ‘yeni doğumun habercisi’ olarak nitelendiren Özcan, seçim sonrasında yeni gelişmeler olabileceğini savundu.
Özcan, görüşmede Öcalan’ın HDP’nin bağımsız çizgisini koruması gerektiğini söylediğini belirterek şöyle devam etti: “Öcalan, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı isyan etmiş 50 bin kişinin ölümünden sorumlu figürdür. Öcalan bu görüşmede, ‘Türkiye’de bir damla kanın bile akması çok çok fazla ve vebal sebebi. Ben geçmişte ölüm ve öldürmenin lideri oldum. Şimdi yaşayıp yaşatmanın lideri olacağım. Tarihe karşı sorumluluklarımız var. Bu vatan bizim’ dedi.”