• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Obama'nın Türkiye politikasının mimarı: Demokrasi özgür basında düğümlenir

26/05/2014 18:16

ilhantanirİLHAN TANIR

tanir.ilhan@gmail.com

Yakın zamana dek Barack Obama yönetimin Türkiye politikasının mimarlarından biri olan Karen Donfried, Washington-Ankara ilişkilerini Diken’e değerlendirdi. Donfried Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Avrupa işlerinen sorumlu direktörlüğünü 15 Nisan’da bırakıp Alman Marshall Fonu’nun başkanlığına geçmesi sonrasında ilk röportajında, “Twitter yasağı burada endişe yarattı. Eğer gizli bilgi sızıyorsa, tabii ki önlem alınmalı; bu bilgiyi kimin sızdırdığına bakılmalı” dedi.


Türkiye-ABD ilişkilerini tanımlamanız mümkün mü?

Türkiye, hem ABD’nin hem NATO’nun en önemli müttefiklerinden. Özellikle ilişkileri ve coğrafyadaki yeri nedeniyle, İran ve Suriye de dahil olmak üzere birçok ciddi sorunda kritik role sahip. Dolayısıyla Türkiye, bu büyük sorunları ele almakta ABD’nin kritik müttefiki olmaya devam ediyor.

Şimdilerde ABD’den, özellikle Türkiye’deki demokratik standartlar ve özgürlüklerle ilgili birçok eleştiri geliyor. Durum bir zamanlar düşünüldüğü gibi model ortaklığa artık pek benzemiyor sanki?

DSC_0005

Amerikalı yetkililer, başta medya özgürlüğü ve ifade özgürlüğü konularında olmak üzere bu yöndeki endişelerini ifade ediyor. Bunlar daha çok, Türkiye’nin yakın bir müttefik olarak görülmesinden kaynaklanan açıklamalar. Yakın müttefiki olduğumuzdan ve canlı bir demokrasi olmasını istememizden dolayı, Türkiye’nin demokrasisini bu alanlarda geliştirmesi gerektiğini düşünüyoruz. ABD her zaman, özgür ve şeffaf bir basının demokrasi için kritik olduğuna inanır. Dolayısıyla bunlar tabii ki sürekli gündemde tutulan konular.

Türkiye demokrasisinin sağlığından endişeli misiniz?

ABD Türkiye’yi anahtar bir demokrasi olarak görüyor ve Türkiye’nin demokrasisini canlı ve daha güçlü görmek istiyor. İşte bu noktada basın özgürlüğü veya toplanma özgürlüğü gibi konular resme dahil oluyor.

Türkiye hükümeti bu özgürlükleri sağlama yönünde yeteri kadar dikkat gösteriyor mu?

Sözgelimi, Twitter yasağı burada endişe yarattı. Eğer gizli bilgi sızıyorsa, tabii ki önlem alınmalı; bu bilgiyi kimin sızdırdığına bakılmalı. Ancak buna tepki olarak sosyal medyanın yasaklanması önlem gibi sunulmamalı. ABD de bu türlü problemlere muhatap oluyor -ki en önemlisi şu an tabii ki Edward Snowden. Snowden’a açılmış çok ciddi davalar var ama ABD, bu sızıntılarla ilgili yayın yaptığı için Washington Post’u kapatma yoluna gitmiyor. Kısacası, endişe yerinde olabilir ama önemli olan, bu endişeye nasıl cevap verildiği.

ABD’den yapılan bu tür eleştirilere ‘Türkiye’nin içişlerine karışmak’ olarak görenler var. Siz ne düşünüyorsunuz?

DSC_0029

Söyleyebilirim ki, ABD ve Türkiye arasındaki görüşmeler, dostlar arasında gerçekleşen görüşmeler olarak kabul edilmeli. Biz Türkiye’deki gelişmeler hakkında yorum yaparken, Türkiye de ABD’deki olaylar hakkında yorumlar yapıyor. ABD, Türkiye’nin iç siyasi olaylarına karışmamalı. Washington’ın böyle bir rolü yok. Yerel seçimler yapıldı, ağustosta cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Kendilerini kimin yöneteceğine Türkiye vatandaşları karar verecektir. Biz bu tür konulara kesinlikle ilişmek istemeyiz.

Bazılarıysa ABD’nin, Türkiye gibi bir dostunda meydana gelen demokratik gerilemelere yeterince dikkat etmediğini ileri sürüyor.

Sanırım iyi şekilde fotoğrafladınız. Bazıları ABD yönetimini çok konuşmakla ve Türkiye’nin içişlerine karışmakla suçlarken, diğerleri yeterli dikkati göstermemekle suçluyor. Belki de bu konuda yapılması gerekeni yapıyoruz (gülerek)… Türk muhataplarla üst düzey yetkililer arasında birçok özel görüşme yapılıyor; bir de kamuoyu önünde yapılan açıklamalar var. Sanırım, Başkan Barack Obama ve Dışişleri Bakanı John Kerry, Türk muhataplarıyla gerektiği zaman ve gerektiği şekilde güçlü konuşmalar yapıyor.

Bu türlü demokratik problemler, Türkiye’den yetkililerle görüşüldüğünde gündemin hangi sırasında bulunuyor?

Amerikalı yetkililer Türk meslektaşlarıyla görüştüğünde, tahmin edersiniz ki, epey zengin bir gündem söz konusu oluyor. Suriye, İran gibi stratejik konular olsun, ekonomik meseleler ve diğer bazı iç siyasi durumları etkileyen konuların hepsi, yakın ve önemli müttefikimiz Türkiye’yle ilişkilerimizde önemli.

Birçokları ABD’nin, İran, Suriye veya Ukrayna gibi yerlerdeki stratejik çıkarları için Türkiye’deki demokrasi ve özgürlük konularını kurban ettiğini söylüyor. Ne düşünüyorsunuz?

Bu eleştiriyi daha önce de duydum. ABD’de bir söz vardır: Aynı zamanda sakız çiğneyip, yürüyebilmek. İşin gerçeği şu ki, bahsettiğiniz konular dahil birçok konuyu Türkiye’yle aynı anda tartışmamız gerekiyor. Ve bunların hepsi de önemli. Türkiye gibi bir ülkenin Amerikan müttefiki olmasının nedeni, ilişkilerin sadece çıkarlara bağlı olmaması, aynı zamanda demokrasilerin aynı değerleri paylaşmasıdır. Dolayısıyla, dostluğun üstüne oturduğu bu temel değerler her zaman için aramızdaki konuşmaların bir parçasıdır.

Demokrasinin oy sandığı olduğu ve gerisinin ayrıntı olduğunu ileri süren bir anlayış ağırlık kazandı Türkiye’de. Bunun dengesi nedir?

Demokrasinin kesinlikle oy sandıklarından çok daha fazla bir anlamı var. Demokrasi aynı zamanda sivil toplumdur; kamu sorumluluğunun yetkililerce nasıl ve hangi yolla paylaşıldığıdır. Ve bunların hepsi özgür basında düğümlenir. Demokrasinin etkili bir biçimde işleyebilmesi için özgür bir basının olması şarttır. Kanaatim o ki, bu iletişim bandı, halkın hükümetin performansını değerlendirmesi için de epey kritik bir öneme sahip.

Obama, Erdoğan’la çok sık görüştüğünden dolayı ‘Türkiye masası şefi’ olarak anılmıştı. Şimdilerde pek konuşmuyorlar. Ne değişti?

Açıkçası, ikisinin önceki yıllarda ne sıklıkta bağlantı kurduğu konusundaki rakamlara şu an sahip değilim. Ama Türkiye’yle ilişkilerde bağlantılarımız günlük anlamda dahi çok derin. Dolayısıyla, Obama’yla Erdoğan arasındaki ilişkiler önemli olsa da, diğer birçok bağlantı da o ilişkiyi destekler. İki ülke arasında o denli çok ve sıkça görüşülen konular var ki, tabii ki bu iki liderin bu geniş konuları tartışacak zamanı olmaz. İkisinin politika doğrultusunu belirlemesi önemli.

Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) yeni dünya düzeni mi olacak?

Bildiğiniz gibi, bu anlaşma şu an ABD’yle AB arasında müzakere ediliyor ve Türkiye, AB dışında kalarak bundan kötü etkilenebilecek tek ülke değil. Dolayısıyla son 1.5 yıldır Türkiye’yle görüşmeler yaparak, ticari ilişkileri zenginleştirmenin, TTIP imzalandığında Türkiye’nin dezavantajlı duruma düşmemesinin yollarını arıyoruz. TTIP tabii ki temel ekonomik normlar için önemli olacak, ekonomik büyüme için de. Stratejik değer olaraksa çok önemli çünkü bugün ABD ve AB küresel ekonomiye hakimler ve kurallara dayalı bir sistemin genişletilmesi kritik önemde.

Kategori:Aktüel

SON HABERLER

Ergenç ve Kocaoğlu'na yalan tanıklıktan hapis cezası

Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu’na menajer Ayşe Barım soruşturmasında ‘yalan tanıklık’ yaptıkları gerekçesiyle hapis cezası verildi.

KKM'de düşüş sürüyor: 600 milyar liranın altında

Kur Korumalı Türk lirası Mevduat ve Katılma Hesapları (KKM) geçen hafta 29 milyar 799 milyon lira azalarak 596 milyar 88 milyon liraya düştü.

BM: 1,5 milyon Suriyeli bölgesine geri döndü

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nden (UNOCHA) direktör Edem Wosornu’nun açıklamasına göre Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından 1,5 milyon Suriyeli bölgesine geri döndü.

Zehra Kınık hakkında 15 yıla kadar hapis istemi

Savcılık, ölümlü kazaya karışan ve tutuksuz yargılanan Zehra Kınık’ın 15 yıla kadar hapsini istedi.

Minguzzi ailesine tehdit davası: Dört beraat, bir tutuklama

İstanbul’un Kadıköy ilçesinde öldürülen 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin ailesini tehdit eden beş çocuktan dördü hakkında beraat biri hakkındaysa tutuklama kararı verildi.

Akşam Postası / 26 Mayıs 2014
İtinayla delil karartılır!

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 761 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Korkut Boratav: ABD emperyalizminin yeni yüzyılda saldırganlaşması, dolar hegemonyasını zayıflattı

Zafer Arapkirli: İlhan Şeşen'in dediği gibi iktidar açısından 'Benim Aklım Başımda Değil'e çok kolay bağlayacaksınız siz de…

Zeynep Aktaş: Enflasyonun üzerinde getiri sağlayanlar yatırımcıların dikkatini çekiyor

Erdal Sağlam: Var olan güvensizlik büyüyor

Burcu Aydın: Bu, temmuzda asgari ücret, memur ve emekli maaşlarında bir artış öngörülmediği anlamına geliyor

Kansu Yıldırım: CHP'li ve DEM Parti'li yerel yönetimlerin üzerinde tam denetim sağlamak hedefleniyor

Sefer Levent: 30 çalışandan biri artık motokurye

İbrahim Kahveci: O da ne? Köprü hala müteahhitte….

Deniz Zeyrek: Akılları fikirleri cinsellik

Esfender Korkmaz: Sorunların nedenlerinden biri de IMF ile gelen dalgalı kur politikası

Çiğdem Toker: Şimşek programının bir uluslararası toplantılarda görünen yüzü var, bir de kayda girmeyen yüzü

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×