Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Ülkü Ocaklarına, çocukların ve gençlerin zihinlerini kendi fikirleriyle doldurması için icazet verildi. Böylece okul vaazların verildiği, öğrencilerin endoktrine edildikleri, eskiden de varlığı şüpheli olan ama hiç değilse varmış gibi yapılabilen bilimsel eğitimin altının bu müdahalelerle oyulduğu bir süreci tamamlamak üzere hızla yapılandırılıyor. Tevhidi Tedrisat yani eğitimde birlik ilkesi çoktan çökertildi; her öğrencinin aynı müfredata tabi olamayacağı kaos adım adım inşa edildi.
Eğitim Sen son gelişmeye tepki gösterdi ve şöyle bir açıklama yaptı: “Ülkü Ocakları, bugün devlet tarafından kamu yararı yürüten kuruluş olarak isimlendirilse de biz ne anlama geldiğini aslında çok iyi biliyoruz. Bu ülkede, karanlık bir geçmişi olan, dönem dönem mafyatik ilişkiler, dönem dönem cinayetlerle anılan bu yapının, bugün yaygın eğitim faaliyeti yürütebilecek hale getirilmiş olması gerçekten kaygı verici. Hem okullardaki eğitimin niteliği hem çocukların ırkçı yapılarla bu denli yüz yüze kalma hali gerçekten kaygı verici.”
Daha önce demokratik ve sosyalist ülkelerde uygulanan, eğitim ile üretim sürecini birleştirerek çok yönlü yetişmiş bireyler ve emek gücü ortaya çıkaran politeknik eğitimin günümüzün sermaye sistemi tarafından vurkaç, rant ve kâr odaklı bir bakış açısıyla içinin boşaltılarak tatbik edilmesinin örneği bu adımlar kafa ve kol emeği arasındaki ayrımı da derinleştiriyor. Zengin ailelerin çocukları özel okullarda teknik ve zihinsel becerilerini geliştirmeye yönlendirilirken geçim derdindeki ailelerin çocukları gelişmemiş uzuvlarıyla istihdam edildikleri yerlerde iş cinayetleri istatistiklerini kabartıyor.