Yakın zamanlara kadarki Cumhuriyet resepsiyonlarına ancak “kimliğini” dışarda bırakarak girebilen milletin, son resepsiyondaki halini sanırım herkes gördü.
Halk, laik-dindar, başı açı-kapalı, asker-sivil demeden kucaklaştı, programı Kuran-ı Kerim tilaveti açtı.
Ama yer yerinden filan oynamadı. Rejim yara almadı, Cumhuriyet de yıkılmadı.
Yıkılmaz, çünkü bu Cumhuriyet artık bir avuç “seçkin azınlık”a dayanmıyor.
15 Temmuz’da Türkiye Cumhuriyeti yeniden doğmuştur.
Artık varlığını bizzat millete borçlu olan ve yeni bir döneme giren bu rejimin adı da “Yeni Cumhuriyet” olmalıdır.
Milletin başlattığı bu yeni dönemde artık her şeye gerçekten millet karar verecektir.