Cumhur İttifakı tarafından taban tabana “karşıtlık” ve dibine dek “ötekileştirme” üzerine kurgulanan bir seçim kampanyasının ruhuna aykırı düşüyor Kızılcık Şerbeti.
İktidarın söylemlerinin 180 derece tersine bir sosyal barış içeriyor: Alkollü diyerekten kolonya kullanmaktan sakınan İslamcı bir aile ile akşam yemeğinde şarap içmekten imtina etmeyen seküler-laik bir aile dizide yan yana geliyor…
Yan yana gelmekten öte karşılıklı birbirlerine kız, damat vermek suretiyle zoraki “akraba” oluyorlar.
Mikro düzeyde bu, “Türkiye’nin akraba-aile olması” gibi bir şey…
Bu akrabalık belli ki “kinine, dinine sahip çıkacak nesiller” yetiştirmeyi hedefleyenler için hiç arzulanan bir dünya değil.
“Eski Türkiye” ile “yeni Türkiye” dizide ayrıca kafa göz yararak da yüzleşiyor!
Karşılıklı birbirlerinin yüzlerine yüzlerine yanlışlarını, günahlarını, defolarını, tutarsızlıklarını haykırıyorlar.
Ve eyvah, eyvah, önemli “farkındalık”lara ayna tutuyorlar!
Karşılıklı saygı için tarafların birbirlerinin sinir uçlarına basmamaya özen göstermesinin gerekliliğine vurgu yapıyorlar.
Belli ki bu da zinhar arzulanmıyor.