Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, vatandaşlara ‘tefeci’ olarak tanımladığı varlık şirketlerine borçlarını ödememelerini söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sataştı: “Anlaşılan siyasi beklentileriniz uğruna hesapsızca konuşmakta ve adeta bir piyasa manipülatörü gibi davranmakta ısrarcısınız.”

Kılıçdaroğlu, bugün Twitter hesabı üzerinden “Saray da sureti haktan görünenler de iyi dinlesin…” notuyla paylaştığı beş dakikalık videonun ilk kısmında iktidarın faiz politikasını eleştirerek şunları demişti: “Peki faizler arttıkça ödeme şansı kalmayan insanların borçlarına bankalar ne yapıyor? Bu da bir başka soru. Borçlarınızı ‘varlık şirketleri’ne satıyorlar. Öyle ‘varlık’ dendiğine de bakmayın. Kılıf o, kılıf. Bu şirketler tefecidir, mafyadır. Açıkça söylemek lazım. Karı yüzde 400 artmış o bankalar, kazandıklarıyla yetinmeyip en garibanın borcunu tefeciye satıyor. ‘Tefeci tahsil etsin’ diyorlar. Yeter ki kendi bilançoları düzelsin, ‘Garibanın da ne hali varsa görsün’ diyorlar. Şimdi bu tefeci şirketler telefon açıp tehdit edeceklerdir fakiri fukarayı. Hadi bu saray iktidarının ne olduğu ortada ama ben bu bankalara ne diyeyim? Fakirin borcunu tefeciye satanlarla bir hesabımız olmayacak.”
‘KKM’ye fütursuz saldırılar…’
Nebati, Twitter hesabından AKP’nin hazırladığı destek paketini hatırlatarak şunları yazdı: “Bilmelisiniz ki kulislerden medet umarak rol kapmaya dönük her yeni manevranız, tüm milletimizde bir kez daha dejavu duygusuna sebep oluyor.
Altı boş vaatlerinizle yaptığınız ‘Araba almayın’ çağrınıza; makroekonomik dengelerimizi sağlamlaştıran Kur Korumalı Mevduat’a yaptığınız fütursuz saldırılara ve nice diğer çarpıtmalarınıza bugün bir yenisini daha eklemişsiniz. Şimdi de ‘Borçlarınızı ödemeyin’ diyorsunuz.
Bu açıklamalarınızı ne hikmetse daha bir gün evvel dar gelirli vatandaşlarımız için yakında iki farklı destek paketi açıklayacağımızı, bu çalışmalarımızda son aşamaya geldiğimizi TV ekranlarında belirtmemizden hemen sonra aceleyle yapıyorsunuz.
Milletimiz, muhalefet lideri olarak sizden orijinal, gerçekçi ve uygulanabilir kendi projelerinizi ortaya koymanızı beklerken sizin spekülatif açıklamalardan ve rol kapmaya dönük basit manevralardan öteye geçmeniz, sorumluluklarınızın bilincine varmanız gerekmez mi?”