Diyarbakır’da 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın ailesi yazılı açıklama yaparak ‘dış güçler’ ve ‘yerli uzantıları tarafından karalandıklarını’ iddia etti.
Sekiz yaşındaki Narin, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta 15:00 sıralarında kaybolmuştu.
Narin’in amcası muhtar Salim Güran ‘kasten öldürme’ suçlamasıyla tutuklanmıştı.
Arama çalışmalarının 19’uncu gününde Narin’in cansız bedeni giriş çıkışların kapatıldığı mahalleye 2 kilometre mesafedeki Eğertutmaz Deresi’nde üzeri taşla kapatılmış bir çuvalda bulunmuştu.
Ardından 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.
Gözaltındaki isimlerden Nevzat Bahtiyar, ifadesinde Narin’i Eğertutmaz Deresi’ne kendisinin gömdüğünü itiraf etmiş, Salim Güran’ın cesedi saklaması için kendisine 200 bin lira teklif ettiğini söylemişti: “Cesedi araç içerisinde getirdi. Battaniyeye sarılıydı. Birlikte çuvala koyduk. Muhtar ayrıldı. Çuvalı kendi aracıma alıp daha sonra dere yatağına götürerek gömdüm.“
Bahtiyar ifadesinin ardından ‘kasten öldürmeye iştirak’ suçlamasıyla tutuklanmıştı.
Gözaltındaki köy imamı da dün serbest bırakılmıştı.
Kalan 22 şüphelinin de jandarmadaki işlemleri bitti ve bu sabah adliyeye sevk edildiler.
Soruşturma sürerken, Güran ailesi yazılı açıklama yaptı.
Dış güçler ve yerli uzantıları tarafından karalandıklarını iddia eden ailenin açıklaması şöyle:
* Aziz milletimize; 21 Ağustos günü Narin Güran’ın kaybolması nedeniyle günlerce ülke gündemini meşgul ettiğimizden dolay Güran ailesi olarak üzüntülerimizi bildirmek istiyoruz.
* Devletimizin tüm birimleri bu süreçte tüm imkanlarıyla olayın çözümü için seferber olmuştur, gerçeklerin gün yüzüne çıkması için uğraşmaya da devam etmektedir. Kızımızın cansız bedeni nasıl bulunduysa olayı çözeceğine, kızımız Narin’in fail veya faillerini bulacağına, bulunacak fail veya faillerinde en ağır ceza ile tecziye edileceğinden hiç şüphemiz yoktur.
* Yalnız bu süreçte aile fertleri olarak acı ve kederi içerisindeyken görsel ve yazılı medya da merhume kızımız Narin suistimal edilerek gerek Güran ailesine gerekse de şu an şüpheli olarak tutulan aile fertlerinin kişilik haklarına acımasız saldırılar ve iftiralar ile mesnetsiz ithamlar da bulunulduğu medyayı izleyen dostlarımız tarafından bizlere bildirilmektedir.
* Ayrıca ilgi ve alakası olmadığı halde bu olay nedeniyle Kur’an kurslarına ve dinimize saldırılar yapılmaktadır.
* Diyarbakır’da asırlarca yaşamını sürdüren kimi zamanda yöneticiliğini yapmış Gevranizade ailesinin fertleriyiz. Ülkemizin değişik coğrafyasında binlerce Güran ailesi ve yeğenleri yaşamaktadırlar, büyük ekseriyetiyle de vatanına ve milletine bağlı fertlerdirler.
* Aile fertlerimizin kendi kızlarımızı öldürmelerini tahayyül edemiyoruz, ancak böyle bir durum varsa bile bir kişi yüzünden koca bir ailenin karalanmasını birtakım dış güçler ve onların yerli uzantılarına bağlamaktayız. Aile fertlerimizin bir kısmının yaşadığı Tavşantepe Mahallesinin stratejik ve coğrafi konumu da ayrı bir etkendir.
* Devletimize bağlı tüm güçlerin bu oyuna gelmemelerini istirham ederiz. Maalesef bazı muhafazakar yazarlar dahi hiç inceleme yapmadan aileyi vatan düşmanlığı ile itham etmektedirler.
* Sadece ailenin çok küçük bir kısmının yaşadığı, olayın vuku bulduğu Tavşantepe Mahallesinde yapılan seçim sonuçlarını tetkik ederlerse bu beyanlan nedeniyle mahcup olacaklardır. Seçim neticeleri de ailenin iddia edildiği gibi diktatör olmadığının en büyük ispatıdır.
* Şu an olayın sıcaklığı devam etmekte olup, olaylar açığa çıktığında fail veya failer bulunduğunda iftiralar atarak kişilik haklarımıza saldırılar yapan kişi ve kişiler hakkında yasal işlem yapılacaktır. Maddi ve manevi tazminat haklarımızı mahfuz tutmaktayız.
* Bu süreçte hakikatin tezahürü için uğraşan tüm devlet büyüklerimize, bunca baskılara rağmen bizim suçsuzluğumuza inanarak bizden desteklerini esirgemeyen dostlarımıza teşekkürü bir borç biliriz.
* Ülkemizdeki tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının acımızdan siyasi malzeme yapmamasını da mahkemenin neticesini beklemelerini istirham ederiz.