Diyarbakır’da öldürülen Narin Güran cinayeti davası bugün devam ediyor. Sanıklar zırhlı araç eşliğinde Diyarbakır Adliyesi’ne getirildi.
Narin Güran, Bağlar ilçesine bağlı kırsal Taşvantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolmuş, 19 gün sonra mahalleye iki kilometre uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi’nde ölü bulunmuştu.
Cinayete ilişkin dava dün Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
Diyarbakır başsavcılığınca hazırlanan iddianamede Narin’in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve abisi Enes Güran’la komşuları Nevzat Bahtiyar’ın da bulunduğu tutuklu dört şüpheli hakkında ‘iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
Dün 13 saat süren duruşmada Yüksel Güran, Salim Güran, Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar’ın savunmaları tamamlanırken, davada müşteki olan baba Arif Güran ifade vermişti.
12 tutuklu Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nden zırhlı araçlar eşliğinde adliyeye getirildi.
Davanın ikinci gününe tanıkların dinlenmesiyle başlandı. Bugünkü duruşmada ilk olarak Narin Güran’ın abisi Baran Güran tanık sıfatıyla dinleniyor.
Gazeteci Emrullah Erdinç’in aktardığına göre Baran Güran tanık olarak kürsüye geldi ve şunlar yaşandı:
Mahkeme başkanı: Annen, amcan ve kardeşin sanık, tanıklık yapmama hakkın var.
Baran Güran: Tanıklık yapacağım. Erzurum’da çalışıyorum, 7-8 gibi kardeşim Muhammet aradı, Narin’in kaybolduğunu söyledi. Ben de eve geldim caminin orada toplanmışlardı sonra 112’yi aradım.
Hakim: Amcanın evine kamera kurulmuş gizli toplantı yapılmış
Baran Güran: Gizli toplantı evde mi olur? Bakan geliyor ‘Evi boşaltın’ diyorlardı. Bakan geliyordu gizli toplantı olsa köyde olmazdı.
Hakim: Kadınlar kavgası?
Baran Güran: Ben orada değildim.
Hakim: Kadınların ağzı kapatılıyor konuşmasın diye…
Baran Güran: Herkes gergin.
Hakim: ‘Erkekler yaptı neden susuyorsunuz?’ diye kadınlar söylemiş.
Baran Güran: Herkes gergin o gerginlikle söylenmiştir.
Hakim: Narin kaçırıldı veya öldürüldü diye bir şey duydun mu?
Baran Güran: Olay günü bir araba geldiği söylendi. Bir araba gelmiş o gün biz kaçırılmış dedik. Şıha gidildi ‘Ölse ben bilirdim, kaçırılmış’ dedi. Biz de kaçırılmış sandık.
Arif Güran fenalaştı
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren: Biz sorgu yaparken sen dışardaydın. Salim Güran ‘Sen neyin peşindesin’ dedi. Baran’ın da benim peşinde olduğum şeyin peşindeyim. (Bu esnada baba Arif Güran ağlamaya başladı)
Avukat: Dün Salim Güran bana ‘Sen neyin peşindesin?’ dedi. Ben neyin peşindeyim? Hayatım boyunca unutamayacağım o kokuyla (Narin’in cansız bedeninden bahsediyor) getirildiği hale karşı mücadele içindeyim. Ben bunu neden anlatıyorum Baran? Sana teşhis yaptıracaklar Baran. İstemedim. Seni Narin’i öyle görmeni istemedim. Sen o kokuyu alıyordun değil mi?
Bu sırada Arif Güran haykırarak Kürtçe konuşmaya başladı. Baran Güran, Nahit Eren’in üstüne yürümek istedi, Arif Güran “Kızım katledilmiş sen ne diyorsun?” diye haykırdı.
Arif Güran davada ağlayarak fenalaştı ve “Beni öldürün” diye bağırdı. ANKA‘nın haberine göre salonda çıkarılan Arif Güran ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Duruşmayı takip eden Güran ailesi mensupları, Nahit Eren’e isyan edip “Onu istemiyoruz” dediler.
Sanık avukatları da “Böyle yargılama yapılamaz” diye tepki gösterdi.
Mahkeme başkanı da duruşmayı izleyen Güran ailesi fertlerinin yanına gitti, sakinleştirmeye çalıştı.
Başkan, avukatları “Soruyu direkt soracaksınız. Direkt sorulmazsa salondan çıkartırım” diye uyardı.
Duruşma gerginliğin ardından kaldığı yerden devam etti.
Nahit Eren özür dileyerek yeniden soru sormaya başladı.
‘Sahipsiz mi bırakalım?’
Eren: ‘Sana Narin nereye defnedilecek, farklı bir yere defnedelim’ dedim. Sen bana ne dedin? Ben sana hatırlatayım ‘Bu konuda benim ve babamın dışında kimsenin söz hakkı yoktur’ demedin mi?
Baran Güran: Dedim, nereye çekiyorsun beni? Yedi saat adli tıpta beklettiniz, yaralı abi olarak ‘Babam karar versin’ dedim.
Nahit Eren: ‘Kim öldürdüyse ceza alsın. Ailem de olsa Nevzat da olsa ceza alsın’ dedin. Bana bunun için vekalet verdin.
Bunun üzerine sanık avukatları “Vekalet ilişkisi gizlidir soru sorulamaz” diyerek itiraz etti. Mahkeme başkanı “Sanık avukatların itirazı doğru” dedi, Baran’sa soruya cevap vermedi.
Avukat cezaevindeki kardeşi Enes Güran’la görüşmesinin kamera görüntülerini sordu. Baran Güran “Kamera görüntüsü çok yayıldı, nerden yayıldı bilmiyorum. Kardeşime ‘Dik dur’ dedim moral vermek için. Cezaevinde olduğu için sahipsiz mi bırakalım?” diye yanıtladı.
‘Ben de kolumu duvara vurdum, haberiniz var mı?’
Ardından Aile Bakanlığı avukatı, Baran Güran’a sorular yöneltti:
Avukat: Sence ne oldu?
Baran Güran: Biz kardeşimin kaçırıldığını düşündük.
Avukat: 19 gün kardeşin aranıyor. Aileniz yanlış yönlendiriyor, ne diyorsunuz?
Baran Güran: Benim ailem karakol görmemiştir, o yüzden yanlış ifade vermiş olabilirler.
Avukat: Enes madde kullanıyor mu şiddet uygular mı?
Baran Güran: Kesinlikle öyle bir şey yok.
Avukat: Kolunu ısırdı.
Baran Güran: Ben de kolumu duvara vurdum, bundan haberiniz var mı? Normal bir durum bu.
‘Nevzat çok soğukkanlı, 50 cinayet işlemiş gibi’
Avukat: Nevzat’la ilgili siz ne düşünüyorsunuz mesela ailenle dost mu?
Baran Güran: Uzun zamandır konuşmuyoruz onu biliyorduk.
Ardından sanık avukatı Baran Güran’a sorular sordu:
Avukat: Nevzat, Narin dışında başka çocuğa para verdi mi?
Baran Güran: Vermemiş. Yaşıt çocuklara sorduk sadece Narin’e para vermiş.
Avukat: Sence Nevzat babanla tartışması sonucu bu cinayeti işlemiş olabilir mi?
Baran Güran: Olabilir. Nevzat çok soğukkanlı 50 cinayet işlemiş gibi.
Hakim: Baran ‘Nevzat para verdi’ dedin. Neden şüphelenmedin o sırada?
Baran Güran: Normal olabilir.
Hakim: Sen ‘Soğukkanlı, cinayet işlemiş gibi’ dediğin için söylüyorum.
Baran Güran: İnsan ilk kez cinayet işlemiş, insan korkar ama o babamın yanına geldi, o derece soğukkanlı.
‘Enes görse kafasına sıkardı’
Salim Güran’ın avukatı: Ali Rıza Güran, Bahtiyar ailesine para teklif etti mi?
Baran Güran: Asla, asla.
Avukat: Salim Güran nasıldı?
Baran Güran: Amcam sürekli jandarmanın yanında arama yapıyordu.
Avukat: Salim Güran yeğenlerini döver mi?
Baran Güran: Asla, hiç dövmez.
Avukat: Amcanla annen arasında ilişki olduğu iddia ediliyor. Enes görse ne yapardı?
Baran Güran: Kafasına sıkardı.
Baran Güran’ın sorgusu tamamlandı.
Osman Güran: Terliği Muhammet bulup getirdi, bende fotoğrafını Baran’a attım
Ardından Narin Güran’ın kuzeni Osman Güran tanık olarak dinlendi:
Hakim: Narin’in kaybolduğunu nasıl öğrendin?
Osman Güran: Ben fabrikada çalışıyordum ‘Narin kayboldu’ dendi. Ben merkezde oturuyorum, gittiğimde Enes’i gördüm.
Hakim: Ertesi gün aramalarda terlik bulunmuş.
Osman Güran: Terliği Muhammet köy yolunun üstünde almış arabaya. Benim yanıma getirdi ben de Baran’a fotoğrafını attım.
Hakim: Çok ilginç değil mi terliği bulup haber vermemesi?
Osman Güran: Bilmiyorum, öyle dedi. Muhammet buldu deyince arabayla oraya gittik.
Savcı: Senin altı kez geçtiğin ve görmediğin terliği, arabayla geçerlerken gözüne takılarak almaları normal mi?
Osman Güran: Görmedim. Muhammet öyle bulmuş.
Savcı: Annen kadınlar kavgasında Yüksel’i suçlamış.
Osman Güran: Bilmiyorum.
Avukat: Kolluk kuvvetlerinden kötü muamele gördüm mü?
Osman Güran: Düz duvara tutup zor kullanma ve tırnakların çekilmesi gibi muamele gördük.
Hakim: Neden şikayetçi olmadın?
Osman Güran: Biz Narin’in katilinin bulunmasını istiyorduk.
Avukat: Enes’in gözünde morluk var mıydı?
Osman Güran: Yoktu, görmedim.
Terlik bulan Muhammet Kaya dinlendi
Tutuklu sanıklardan Muhammet Kaya’ysa şunlar soruldu:
Muhammet Kaya: Enes dayımın oğlu, Salim dayım olur. O sabah uyandım davetiye dağıtıyordum. Akşam 8’de Devran Güran haber verdi ‘Narin kayıp’ diye. Biz de aramaya gittik.
Hakim: Terliği bulduğun güne gelelim.
Muhammet Kaya: Süt almaya giderken terliği gördüm es geçtim sütü aldım dönüşte tekrar terliği gördüm alayım dedim aldım.
Hakim: Oradan yüzlerce kişi geçti kimse görmedi de sen nasıl gördün? Acaba sana başka biri söylemiş olabilir mi?
Muhammet Kaya: Terliği aldım eve geçtim. Evde toplantı yapılacaktı, komutan bağırıyordu ben de ona yardımcı olayım dedim. Sonra arabaya bindik Osman arabada terliği fark etti, ‘Baran’a atalım’ dedi fotoğrafı attı.
Hakim: Terliği unutmak biraz ilginç belki o yüzden tutuklusun. Neden herkese göstermedin?
Muhammet Kaya: Unuttum o panikle Yüksel terliği gösterince ‘Ben olabilir’ dedim. Ki kızın terliği vardı ama sonra baktık numarası farklı. Anladık Narin’in olmadığını.
Savcı: Salim seni bilmediğin biriyle ayın 22’sinde bir yere göndermiş. Neresi orası?
Muhammet Kaya: Bilmiyorum, belki dayım istihbarattan biriyle göndermiştir beni. Gözaltındayken dokuz saat boyunca darbettiler. Jandarma bana ‘Katil’ dedi.
Maşallah Güran: Nevzat’ın Narin’i öldürme ihtimali yok
Ardından tutuklu sanıklardan Narin Güran’ın yengesi Maşallah Güran’ın dinlendi.
Hakim: Sizin eviniz nerede?
Maşallah Güran: Tepenin altında.
Hakim: Arif’in evi ile ne kadar mesafe var?
Maşallah Güran: Bilmiyorum.
Hakim: Sizin evinizden Arifler’in evini görebiliyor musunuz?
Maşallah Güran: Yok.
Hakim: Yüksel ilk size geliyor değil mi, Narin nerede diye?
Maşallah Güran: Evet.
Hakim: 15.15-15.30 arasında Yüksel’in evinde bir hareketlilik gördün mü?
Maşallah Güran: Görmedim.
Hakim: Nevzat’ın evini görebilir misin?
Maşallah Güran: Göremem.
Hakim: Hareketlilik duymadın mı?
Maşallah Güran: Duymadım.
Hakim: Kadınlar arasında kavga neden çıktı?
Maşallah Güran: Narin’in bulunduğu gün Hülya komutan geldi, Yüksel’e ‘Başın sağ olsun’ dedi. Yüksel de ‘Bana söz vermiştin, hani benim Narin’im?’ dedi. Ambulansa aldılar, ben de ‘Narin’i hangi şerefsiz öldürdüyse Allah belasını versin’ dedim. ‘Bana biliyorsanız anlatın’ dediler.
Hakim: ‘Herkes her şeyi biliyor, beni konuşturmayın’ demişsin.
Maşallah Güran: Hayır, öyle söylemedim.
Hakim: Kızını susturan oldu mu?
Maşallah Güran: Hayır, olmadı.
Hakim: Salim sizi yönlendirdi mi yalan beyanda bulunun diye?
Maşallah Güran: Hayır, olmadı.
Hakim: Siz Narin’in saatini yanlış söylemişsiniz
Maşallah Güran: Kızım söylemişti, bize gelirdi Narin hatta Mina gelmişti ama aklımdan çıkmış. 17.40’ta Mina geldi, ben onu Narin sandım. Sürekli onu düşünüyordum, Narin benim de çocuğumdu.
Hakim: O günkü videoda Narin 14’te size gelmiş, koşarak gidiyor. Ne gördü?
Maşallah Güran: Bir şey görmedi.
Hakim: O saatler sırasında Salim evinize geldi mi?
Maşallah Güran: 18 gibi geldi, amcası Hüseyin Güran’ın elini öptü.
Hakim: Narin’i Salim öldürmüş olabilir mi, panik var mı?
Maşallah Güran: Yok.
Hakim: Nevzat’ı tanıyor musun?
Maşallah Güran: Komşumuzdur. Bu saatten sonra artık, iyi olmaz
Hakim: Salim de, Yüksel de, Enes de yargılanıyor.
Maşallah Güran: Kamera görüntüleri çıksın.
Hakim: Nevzat’ın birini öldürme ihtimali var mı?
Maşallah Güran: Yok, bugüne kadar.
Hakim: Salim, Yüksel ve Enes öldürmüş olabilir mi?
Maşallah Güran: Yok, bir fiske bile vurmazlar.
Hakim: Yüksel nerde arıyor özellikle 15.30 gibi?
Maşallah Güran: O saatte ne yapıyorlar duymadım görmedim Yüksel tepeye çıktı çocuğunu aradı kaybolduğunda.
Aile bakanlığı avukatı: Bu kızı kim niye öldürdü?
Maşallah Güran: Düşünmedim. Hep biz kayıp sanıyorduk.
‘Bize iftira atanların Allah belasını versin‘
Mahkeme başkanı, Yüksel Güran, Enes Güran ve Salim Güran’a “Soru sormak ister misiniz” diye söz hakkı verdi.
Enes Güran “Yenge, Narin kaybolduğunda aramaya çıktığında tepede beni görmedin mi yanında?” diye sordu. Maşallah Güran “Görmedim” yanıtını verdi.
O sırada Salim Güran’ın sesi yükseldi, “Bize iftira atanların Allah belasını versin” dedi.
Maşallah Güran da “Bin kere bin kere” diyerek destek verdi.
İfade sorular ve cevaplar şeklinde şöyle devam etti:
Sanık avukatı: Arif’le Nevzat arasında bir araç yüzünden gerilim olmuş. Daha sonra Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar ‘Hakkımı helal etmiyorum, parayı verdik zor durumda kaldık’ demiş.
Maşallah Güran: Benim evimde böyle bir şey olmadı.
Avukat: Narin’in kaybolmasının ardından Gazal Bahtiyar ‘Biz buralardan gideceğiz’ dedi mi?
Maşallah Güran: Hayır, şunu söylemek istiyorum, yangın çıkmadan önceki gün Yüksel’lerdeydik, Yüksel ağladı, sigara verdim. ‘Rüya gördüm, köy yanıyordu’ dedi. Sonraki gün köy yandı. Böyle bir şey olabilir mi?
Mahkeme başkanı araya girdi: Olur, olur, rüyalar alemi diye bir şey var.
Çocuklar dinleniyor
26 tanıktan şu ana kadar 5’i dinlendi.
Geri kalan 21 tanık arasında Narin’in arkadaşları/yaşıtları olan çocuklar da var.
Tanık çocuklar, SEGBİS sistemi üzerinden uzaktan bağlanarak duruşmaya katılıyor.
Şu an çocuk M.E.G.’ye psikolog eşliğinde sorular soruluyor.
* Kim kim evdeydiniz, neler yaşandı? Anlatabilir misin?
M.E.G.: Narin gittikten sonra Enes abimle oyun oynadık. Annemin telefonuyla oynuyorduk, o da annemin telefonuyla oynuyordu. İki el attık, çıktık.
* Saat kaç gibiydi?
M.E.G.: Saati hatırlamıyorum.
* 16:30’a kadar evde uyudun mu?
M.E.G.: O saatlerde bakkalın oraya indim. –
* Şimdi tekrar sorayım; siz PUBG oynadınız. Sen uyandığında evde kimler vardı?
M.E.G.: Annem ve Eren vardı.
* Abin ne zaman evden çıktı?
M.E.G.: Bilmiyorum.
* Hediye yengeni gördün mü?
M.E.G.: Geldiğini görmedim.
* Nereden biliyorsun geldiğini?
M.E.G.: Eren dedi.
* Ne dedi?
M.E.G.: Gördüm dedi.
* Sonra nereye gittin?
M.E.G.: Bakkala gittim.
* Kim vardı?
M.E.G.: Abim vardı. Ben eve giderken Enes abim oradaydı, konuşuyorlardı.
* Ne konuşuyordu?
M.E.G.: Bilmiyorum, Ufuk Kaya vardı. Abimin terliği yoktu, Osman’a ‘Gelince bana terlik al’ dedi. Sonra Osman, Dörtyol’a gitti, terlik baktı. O sırada annem sofrayı bıraktı, ‘Narin’i çağır’ dedi. Sonra koltuğun üzerine çıktım, camdan ‘Melike, Narin orada mı?’ dedim. ‘Yok’ dedi. Sonra annem gitti, yengem Maşallah oradaydı. Sonra yengem Hediye’yi aradı. Ben onların evine gittim. ‘Narin orada mı?’ dedim, ‘Yok’ dedi.
* Bu aralar saat kaç gibiydi?
M.E.G.: Karanlık olmuştu.
‘Salim amcamı okulun orada gördüm’
* Salim amcan neredeydi?
M.E.G.: Onu okulun orada gördüm.
* Salim amcanı okuldan önce hiç görmedin mi? .
M.E.G.: Yok, görmedim. Sonra evine gittik, Gizemgil açtı kapıyı.
* Nevzat’ın da evi çok yakın değil mi?
M.E.G.: Oraya gitmedik.
* Peki, onlar duymadı mı siz ararken?
M.E.G.: Yok.
* Onlara bir şey söylediniz mi?
M.E.G.: Halit Zeyno oradaydı, ‘Narin’i arıyoruz’ dedim.
* Hediye eve geldiğinde kapıyı açmış mı?
M.E.G.: Kapıyı Eren açtı, ben içerde yatıyordum, annem koltuğun üstünde, abim Enes diğer koltuğun üstünde yatıyordu. 16:30 gibi uyandığımda Hediye yengem gelmişti.
* Saati nasıl bu kadar net hatırlıyorsun?
M.E.G.: Güneş batmamıştı.
* Eve o gün birileri girdi mi?
M.E.G.: Muzaffer amcam sabah kahvaltıya geldi.
* Salim amcan geldi mi?
M.E.G.: Gelmedi, gelse sesleri bana gelirdi –
* Uyuduğun odanın kapısı kapalı mıydı?
M.E.G.: Hayır açıktı.
* O gün Enes’in davranışları nasıldı? Abinde ısırık izi var gördün mü?
M.E.G.: Görmedim, bilgim yok.
* Narin tek başına eve girebiliyor mu?
M.E.G.: Giriyor, açamazsa kapıya vuruyordu.
* Narin kaybolduktan sonra Enes’e kızdılar mı ‘Senin yüzünden kayboldu’ diye?
M.E.G.: Böyle bir şey olmadı.
Narin Güran’ın kardeşinin ifadesinin alınması iptal edildi
* Hiç annen yanınıza geldi mi, Enesler bir aradayken?
M.E.G.: Hayır. Eren durmuyor, ikide bir gitmek istiyor, söylemek istedim.
Sanık avukatı: Biraz hassasiyet.
Mahkeme başkanı: Tamam, son soru.
Bu esnada Narin Güran’ın altı yaşındaki kardeşi Eren Güran ağlayıp bağırmaya başladı. Mahkeme başkanı “Eren’i içeri alın” dedi. Sanık avukatları ‘hassasiyet’ isteyince, mahkeme başkanı “İki çocuğun da ifadesi alınmasın” dedi.
Aile Bakanlığı avukatı buna “Çocuğun dinlenmesi gerekiyor” diye itiraz etti. Mahkeme başkanı sinirlenerek ses tonunu yükseltti ve şöyle dedi: “Size bunu izah etmekten utanıyorum.”
Ardından Baran Güran tekrar duruşma salonuna geldi. Mahkeme başkanı az önce ifadelerini iptal ettiği çocukları kastederek “Baran, kardeşlerinin yanına git” dedi.
Salim Güran’ın 16 yaşındaki kızı dinlendi
Salim Güran’ın 16 yaşındaki kızı G.G. de pedagog eşliğinde dinlendi:
Pedagog: Baban kaçta çıktı?
G.G.: 15.30 gibi babam çıktı.
* Nereye?
G.G.: Tarlaya gitmiş.
* Sonra ne oldu?
G.G.: Eve gelmedi.
* Sonra babanı ne zaman gördün?
G.G.: Babam eve gelmedi. Narin kaybolunca babamı aradım.
* O zaman saat kaç gibiydi?
G.G.: Karanlıktı. Yüksel yenge geldi, kalktı çaldı.
* Peki baban 15.30 gibi evden çıktı ya, hiç telefonla konuşup sana ‘Bir şey söyleme’ dedi mi?
G.G.: Hayır.
Mahkeme Başkanı: Kendisi evden çıkmış mı hiç, babası evden çıktıktan sonra eve gelen oldu mu?
Pedagog: Peki, baban evden çıktıktan sonra siz ne yaptınız?
G.G.: Oturduk.
Pedagog: Evde kimler vardı?
Mahkeme başkanı tekrar araya girdi: Enes eve gelmiş mi, hiç sorar mısın?
Pedagog: Enes sizin evinize gelmiş mi?
G.G.: Hayır, hiç gelmedi. Ben de evden hiç çıkmadım.
Pedagog: Narin kaybolduktan sonra kavga olmuş. Anlatır mısın?
M.G.: Narin kaybolduğu gün kadınların arasında kavga oldu. Yüksel yengemi ambulansa götürdüler. Narin’in teyzesi, anneme parmağını salladı, ben de sinirle ayağa kalktım; ‘Yeter, biz bir şey bilmiyoruz’ dedim.
Pedagog: Yasemin neden öyle dedi?
M.G.: Annemler çok ifadeye gelip gitti. Herkes herkesten şüpheleniyordu, bence ondan.
Pedagog: Peki annen kavga esnasında bir şey dedi mi Yasemin’e?
M.G.: Hayır, annem ona bakıyordu.
Mahkeme başkanı: Narin ne zaman eve geldi, sorar mısın?
Pedagog: Narin olay günü size geldi mi?
M.G.: Kapı çaldı, ‘Narin’ dediler, ben Narin’i görmedim, köydekiler hep 17.00-18.00 diyordu.
Pedagog: Saat konusunda Enes’in size telkini oldu mu?
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren araya girdi: Enes’in ‘Bu saatte görmeniz imkansız’ gibi söylemi olmuştu. Bunu sorar mısınız?
Pedagog: Bu konuda ne düşünüyorsun?
M.G.: Hayır, ben duymadım.
Adliye içerisindeki Aile Gelişim Odası odasından pedagog eşliğinde duruşmaya katılan çocukların ifadesini tamamlandı, mahkeme başkanı “Çocukları çıkarıp evlerine gönderebilirsiniz” dedi.
Melek Güran: Eşim Salim Güran’dan kesinlikle şüphelenmiyorum
Ardından Salim Güran’ın eşi Melek Güran dinlendi:
“Eşim geldi ‘Açım’ dedi, bir şeyler hazırladım. Kızların yanına gittim, kızlarım da kıyafetlerini giymişlerdi. Babalarına gösterdiler, babaları ‘Çok güzel olmuş’ dedi.”
Hakim: Eşiniz ne yedi?
Melek Güran: Kahvaltılık hazırlamıştım.
Hakim: Kaç gibi çıktı?
Melek Güran: Hatırlamıyorum.
Hakim: Evinize başka biri geldi mi?
Melek Güran: Hayır.
Hakim: Enes geldi mi?
Melek Güran: Hayır.
Hakim: Siz dışarı çıktınız mı?
Melek Güran: Çıkmadım.
Hakim: Kızlarınız çıktı mı?
Melek Güran: Hayır, onlar da evdeydi.
Hakim: Peki bu olaylardan sonra eşinizin hareketlerinden şüphelendiniz mi?
Melek Güran: Hayır, kesinlikle şüphelenmiyorum.
Hakim: Eşiniz jandarmayı yönlendirmiş Narin bulunamasın diye… Yaşandı mı böyle bir şey?
Melek Güran: Hayır.
Hakim: Dosyada şöyle bir iddia var; kızınızın telefonu 15.39’da aranmış.
Melek Güran: Hayır, böyle bir şey olmadı, çarşıda aradım o kadar.
Savcı: 15.39’da neredeydiniz?
Melek Güran: Evdeydik.
Nahit Eren: Olay günü için demiyorum; sen Hediye’yi 3-4 defa cevapsız kalacak şekilde başka bir zaman aradın mı?
Melek Güran: Hatırlamıyorum.
‘Eşim beni aldatmaz’
Diyarbakır Barosu avukatı: Eşiniz sizi aldattığını bu salonda ikrar etti. Haberiniz var mı?
Melek Güran: Eşim beni aldatmaz.
Mahkeme başkanı: Tanığın haklarına saygı duyalım.
Avukat: Kocanız size altın hediye alır mıydı?
Melek Güran: Hayır.
Avukat: Size 600 bin liralık altın almadı mı?
Melek Güran: Hayır.
Salim Güran’ın avukatı: Çocuklarınızla Narin oynar mıydı?
Melek Güran: Evet, hep kapıda oynarlardı.
Avukat: Peki DNA bu yüzden bulaşmış olabilir mi?
Melek Güran: Olabilir.
Avukat: Eşiniz Narin’i öldürmüş olabilir mi?
Melek Güran: Hayır.
Sanık avukatlarından biri mikrofonu alıp “Burada sistematik bir işkenceden bahsediyoruz. Hepsi korkuyor” dedi.