Kılıçdaroğlu “Millet İttifakı”nın cumhurbaşkanı adayının 13 Şubat’ta açıklanacağını ve seçime ilişkin yol haritasını da bu adayının anlatacağını söyledi. “CHP’nin cumhurbaşkanı adayı siz misiniz?” sorusuna verdiği yanıt anlamlıydı: “Her parti doğal olarak kendi liderini cumhurbaşkanı adayı olarak görmek ister. CHP’liler de kendi genel başkanlarını cumhurbaşkanı adayı olarak görmek ister. Ama burada asıl olan altı liderin oturup ortak karar vermesidir.”
“6’lı masa” liderlerinden Temel Karamollaoğlu (SP) ile Gültekin Onay (DP) önceden Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini açıklamışlardı. Kulislerde Akşener’in yakınlık duyduğu söylenen ve anketlerin Kılıçdaroğlu’ndan çok oy alacaklarını işaret ettiği İmamoğlu’na henüz onaylanmasa bile siyaset yasağı konmuş, Yavaş ise Kılıçdaroğlu’nu desteklediğini bildirmişti. Gönlünde başka isim olsa bile artık Akşener’in Kılıçdaroğlu’nun adaylığına direnmesi çok zor.
O da, zaten önceden açıklamış olduğu başbakanlık adaylığını koparmak için atak. Fol yok yumurta yokken, durup dururken “Kimseyle pazarlık etmedim, etmem” deyip çıktı Samsun’da. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz derler; bu, adaylık konusunda da doğru görünüyor.
“Ben bedavadan başbakanlık istemiyorum. Biz bunu hak edeceğiz” diyor Akşener ve ekliyor: “Bu seçimden İyi Parti birinci çıkmalıdır.”