Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
İsrail ile ticareti protesto eden, hala gizliden gizliye ticaret ve gemi taşımacılığı yapıldığını söyleyen, bunun için de belge ve bilgileri ortaya koyan gençlerin önce uzun süre gözaltına alınması, ardından da tutuklanarak hapse gönderilmesi içinden geçtiğimiz hukuksuz zamanların en kötü örneklerinden birisidir. “Yanlış oldu” demenin az geleceği bir yanlıştır.
Zira, protesto tartışma götürmez bir haktır. Üzerinde pazarlık yapamazsınız. Mesela, “başkasına karşı haktır ama bana karşı yapılırsa suçtur”, diyemezsiniz.
İsrail hassasiyeti ise, muhatabı kim olursa olsun asla engellenemez bir sivil toplum faaliyetidir. Engellemek şöyle dursun teşvik edilmelidir.
Dünyanın birçok yerinde; birçok başkentinde insanlar İsrail’e ve İsrail politikaları nedeniyle kendi hükümetlerine karşı aylardır aralıksız en ağır protesto eylemlerini yaparken Türkiye’de 9 gencin bu sebeple tutuklanması aklın mantığın alacağı bir iş değildir.
Bu gençler doğru yerde duruyor. Daha en başta, Türkiye İsrail’le “resmen” ticaret yaparken yine tepki göstermişlerdi. O zaman da olmadık hakaretlere, ağır saldırılara maruz kalmışlardı. Şimdi, “resmen” kesildi ama ticaretin gayrı resmi yollarla devam ettiğine dair güçlü iddialar var ve bunun peşine düşüyorlar. Bunu takip ediyorlar. Hepimiz adına, bütün Türkiye adına… Türkiye ne yapıyor peki? Tutup bu dokuz genci hapse gönderiyor.