Demokrasi için ve demokratik bir yöntem olan seçim vasıtasıyla sandığa gidiyoruz ama fiilen bütün anti demokratik yöntemler tatbik ediliyor. Ortada demokrasiye uygun sadece sandık var; onun da güvenliğini temin için komisyon üzerine komisyon kuruluyor. Kaldı ki İstanbul örneğinde görüldüğü gibi seçim sonuçlarını reddetmek, tanımamak da bir başka olağan hal!
Bu tabloda gayet tabii ki Altılı Masa’nın siyaset değiştirmesi ve hızını artırması kaçınılmazdır. Bunun yolu da denklemin değiştiğini görmekten geçiyor. Zira, İmamoğlu yasağı sarsıcı sonuçlar doğuran ve doğurmaya devam edebilecek bir gelişmedir. En önemli sonucu da Erdoğan’ın seçime atfettiği önemin tahmin edilenden daha büyük olduğunun ortaya çıkmasıdır. Yasağın oluşturduğu atmosferle meşruiyet üstünlüğü kazanan Altılı Masa, hamle üstünlüğünü kazanmak için yeni denklemin ruhuna uygun olarak bir “hamle”, hatta hamle zinciri üretmek zorundadır. Kim bilir, belki de çoktandır sakin ve prosedüre uygun ilerleyen Masa’nın temposu bu sayede artacak.