AK Parti 7 Haziran seçimlerinde satranç lisanıyla çift vezirle oynayacak.
Erdoğan’ın yüzde 50’nin altına, velev ki suçu Davutoğlu’na atacak olsa bile tahammülü yok.
19 Ocak Bakanlar Kurulu’nun tarihi önemi de işte buradan kaynaklanıyor. Yürütmenin etkin ve verimli işlemesi adı altında Erdoğan gücün Cumhurbaşkanı’nda biraz daha toplanması için idari düzenlemeler yapıyor.
Anayasa değişikliğine gitmeksizin Türkiye’nin idari rejiminde fiili değişikliğe ilk adımı atıyor. Bu sistem ancak Erdoğan Cumhurbaşkanı, AK Parti hükümet ve Başbakan olarak da taleplerine yüzde yüz uyumlu bir Başbakan oldukça işleyebilir.
O nedenle Erdoğan 7 Haziran seçimlerini ne Davutoğlu’na, ne adil rekabete, ne de şansa bırakabilir; ne gerektiğini düşünüyorsa onu yapacaktır. Ve bunu mevcut Anayasa ile yapmak belki de daha uygundur.
Çünkü Erdoğan ne yaparsa yapsın, ileride bir soran olursa, Anayasa’nın 105’inci maddesine göre sorumlusu başında Davutoğlu’nun bulunduğu Bakanlar Kurulu olacak, hesabı onlar verecektir.