Evde çalışmanın iki biçimi vardır. Birincisi evde halı dokutma, evde fermuar diktirme gibi geleneksel olarak evde yaptırılan işlerden oluşan çalışma biçimidir. Bu çalışma biçimi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda ‘Evde İş Sözleşmesi’ başlığı altında 461-469. maddelerinde düzenlenmiştir.
Evde çalışmanın ikinci biçimi ise iş yasasının 14. maddesinde ‘Uzaktan Çalışma’ başlığı altında tanımlanmıştır. Dolayısıyla pandemi süreciyle gündeme gelen evde çalışmayla geleneksel olarak yapılan ‘Evde İş Sözleşmesi’yle çalışma aynı şey değildir. Her ne kadar her iki çalışma biçimi de evde çalışma olarak adlandırılıyor olsa da pandemi süreciyle gündeme gelen evde çalışma ‘Uzaktan Çalışma’ başlığı altında düzenlenmiş olan çalışmadır. (…)
Eminim bu yazı üzerinde de birçok evden çalışan “Sen böyle diyorsun ama işveren evden çalışmayı yazılı yapmıyor. İş sürelerini belirlemiyor, gece yarısı ya da sabahın köründe de bizi arıyor. Yedi 24 çalışıyoruz.”
Tüm bu “ama” diye başlayan yakınmaların ortak paydasını, işçiyi korumak için getirilen yasal düzenlemelerin ya hiç uygulanmadığı ya da tam aksine işçiyi cezalandırmanın, işçi üzerinde baskı yapmanın aracına dönüştüğü yakınması oluşturuyor.