Yavaş yavaş sadeleşme adımlarının atılması, sorunlara gerçekçi bakılması hoş tabii… Burada esas hikaye, normalleşmenin çok uzun süre alacağı ve yönetimin buna sabırla ne kadar dayanacağı…
Futbol Federasyonu’nda bile özerkliği bırakmayan bir yönetim, paranın kaynağı Merkez Bankası’nı rahat bırakacağını ummak, ne bileyim kırmızı ışıkta bekleyen mavi boynuzlu gergedan görmek gibi bir şey…
Ülke o kadar kötü durumda ki, ülkenin başı öyle köşeye sıkışmış halde ki, muhalefet lideri Özgür Özel ile görüşmeyi bile kabul etti. Neredeyse Osman Kavala’yı özgür bırakacak daha şirin görünmek için… Merkez Bankası’nın seçimden sonra 30 milyar dolara yakın rezerv toplaması çok olumlu… Bunun 20 milyar doları bankalarla yaptığı para değiş tokuşunu bırakması kaynaklı… Her şey bu havanın dağılmadan uzun süre gitmesine bağlı…
Nitekim yüksek faiz ortamı çok kişi ve kurumun canını fena yakacak.
Nitekim toplantının özeti; aslında faiz artışının sonuna gelindi ama destek açısından bizden pek bir şey beklemeyin… İçinden geçeceğiz milletin… Bakın bunu önceden söyledim. Şimdi dağılabilirsin…
Kısaca Merkez Bankası’nın işlerine karışmak şu an için lükse kaçar… Bunu göze alamaz…
İyi de üç, dört ay sonra özel sektörden feryatlar ayyuka çıkınca, sağdan soldan bir iki dolduruşla fikrinin değişmeyeceğinin garantisi var mı?
Yeni Şafak “Bu operasyonu kimin adına çektiniz” manşetini atıp Naci Ağbal’ı görevden aldırmamış mıydı?