Devletin milletini kazıkladığı, milletin devleti dolandırmaya çalıştığı bir ülkede yaşadığımız imajı hepimizin kafasına oturtuldu… Güvensizliğin en başta gelen sebebi Türkiye’de adaletin tam anlamıyla işlememesi… Bir ülkede kural hâkimiyeti güçlendikçe, mahkemeler etkin çalışmaya başladıkça, kurnazlık yapanın yanına kâr kalmadıkça, insanların birbirine duyduğu güven de artıyor. Güven olmayınca ülkede çok şey olmuyor. İnsanların birbirlerine rahatlıkla güvenebildiği ülkelerde, öngörülebilirlik artıyor, işlem maliyetleri düşüyor, iş yapmak daha kolay oluyor. Kurumlar daha iyi çalışıyor, yolsuzluk daha az oluyor, verimlilik yükseliyor, mutluluk yayılıyor. Arkadaş, bakan rüşvet yiyor, ülkede normal karşılanıyor. “Sanki ötekisi gelse yapmayacak mıydı?” falan deniliyor. Normalleştiriliyor!
Zira Türkiye gibi bir ülkede kolay kolay kimseye güvenip, arkanı dönemiyorsun! Arkanı dönemeyince de ilerleyemiyorsun. Peki, arkanı dönmemekte haklı mısın? Maalesef Türkiye’de haklısın! Kimler kandırılmadı ki? Devletin en üst makamını kandıran, sana bana ne yapmaz Kamuran?