Köpekleri zehirlemek laik kesimin “evet” diyemeyeceği bir şey, onaylayamayacağı bir eylem. Bu arada, bu kesimin beklenenden daha içten bir hayvan savunması gösterdiğini de söyleyeyim. Müslüman halkın içinden de bu “tedbir” hakkında iyi şeyler düşünmeyenlerin beklenenden fazla çıkacağı kanısındayım.
Gene de hayvanlarla genel olarak fazla içli dışlı olmayan özellikle Anadolu halkının önemli bir kısmının girişimi protesto edenlerin hayvanseverliğini aşırı bulacağını sanıyorum. Köpek bu, ısırır, güven olmaz. Bir de üstüne kuduz ise!..
Din kaynaklarından yola çıkan hayvan savunmalarının da fazla etkili olacağını sanmıyorum. Köpekler Kur’an’da olsun, Hadis’te olsun, pek itibarlı bir yere sahip değillerdir.
Yani, uzun lafın kısası, sokak köpeklerini zehirleme girişimi Türkiye diye bildiğimiz bu ülkede yaşadığını bildiğimiz iki milletin mensupları arasına bir ayrıştırıcı etmen olarak girer. Belki de öyle girmez ama öyle yapmasının istendiği ve beklendiği kanısındayım. Bu kutuplaşmalarda nedense hep aynı taraftan birileri, sorun ne olursa olsun, “Öldürelim!” diye harekete geçiyor.
Bu böyle mi? Bu cenahın temsilcileri (“temsilci” olduğunu iddia edenler) sahiden o kitlenin gönlünden geçeni mi seslendiriyor? Bilemiyorum.
Bu işlemezse sırada Darwin’le karşılaşırız herhalde.