İnsanlar soğuk hava nedeniyle ölüyor belki ama hava yaz sıcağı olsaydı Antakya sıcağında bunca cenazenin yaratacağı sorunları düşünmek bile istemiyorum. Öyle ki artık sokaklar kokmaya başladı. Devlet hastanesinin koridorları, bahçesi, morgları dolup taşıyor. Ölü sayısının daha da yükselmemesinin sebebi hayatını kaybedenlerin henüz kimliklendirilememesi olarak gözüküyor.
Açık ve net söyleyelim. Tabii ki deprem öldürmez, düzgün yapılmayan bina öldürür ama bu depremde koordinasyonsuzluk öldürdü.
İlk 48 saat çok önemliydi. Neredeyse hiç müdahale edilemedi. Hiçbir zaman bu müdahalenin yapılamaması nedeniyle ölen insanların sayısını öğrenemeyeceğiz. Fakat devletin bir planının olmadığını da görmüş olduk.
Her kent için ayrı ayrı 7-8 büyüklüğündeki depremlerin yaratacağı her türlü tahribat, yolların yıkılması da dahil düşünülerek bir operasyon planı yapılmalıydı.
İçerisinde; ordunun, kurtarma ekiplerinin, sivil gönüllülerin, elektrik ve doğalgaz şirketlerinin, okulların, stadyum ve toplanma alanlarının, demografik, jeolojik, psikolojik ve sosyolojik analizlerin yer aldığı müdahale planı olmalıydı. Şehirlerin tamamen yıkıldığı müdahale simülasyonlarının olması lazımdı.