Erdoğan’ın çözemeyeceği bir açmazı var; çünkü birbirine ters iki farklı cephede varoluş savaşı veriyor. Yolsuzluk soruşturmalarının yıkımını durdurmak için devleti dönüştürmek yeni ittifaklarla kendisini koruyacak bir düzeni tesis etmek zorunda. Eski darbecilerden, kendi çıkarından başkasını gözetmeden bürokratik kliklere kadar içine alanı tüketen ittifaklar ağına teslim oluyor. Buradaki savaşı kazandığı zaman öbür alandaki savaşı baştan kaybediyor; çünkü halk nezdindeki itibarı, öbür alandaki yeni fotoğrafı ile çelişiyor. 17 Aralık’tan sonra karşımızda yepyeni bir AK Parti var.
AK Parti’nin insicamlı kalemlerinden Taha Özhan’ın şu iddiası, Erdoğan’ı kilitleyen kördüğümün ifadesi aslında: “…Erdoğan…Gülen Grubu’nu ‘dost-düşman’ dünyasında olması gereken yere koyarak güçlenmekte ve ikna edici olmaktadır.”